300 SPARTALI REKLAM 800 AKINCI GERÇEK!

Türkler, yaklaşık olarak onbeşbin yıllık geçmişleriyle tarih sahnesinde yer alan en önemli milletlerden birisidir. Bizim kadar eski olan Mısırlar, Sümerler, Yunanlılar tarih süzgecinde aynı kategori içerisinde yer alır.

Onbeşbin yıl derken elbette bunu tarihi bir bilgiye dayandırmak gerekir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necati Demir, bilim adamlarının çağların başlangıcını yazının bulunmasından başlattıklarını, halbuki kaya üstüne nakşedilen resim ve figürlerin M.Ö. 14 binlerde başladığını bildiklerini söylüyor. Diyor ki, " “Türk karakterli kaya üstü resim ve figürler Asya ile Avrupa kıtasının büyük bir bölümünde ve Afrika kıtasının kuzeyinde karşımıza çıkmaktadır. Yer isimleri, mimari ve diğer kültür unsurları, kaya üstü resim ve figürleri ile paralellik göstermektedir. Bütün kültür unsurları Türklerin yaklaşık 15 bin yıldır dünya üzerinde olduğunu ve muhteşem bir medeniyet ortaya koyduğunu göstermektedir."

Nokta:

Gelelim bizim tarihimize ne kadar sahip çıktığımıza veya çıkabildiğimize?

Şu meşhur 300 Spartalı filmini hepimiz heyecan içinde izlemişizdir. Yunan mitolojisine atıfta bulunan bu film 300 Spartalı’nın yaptığını anlatır.

Ben de size tarihin gerçeklerinden 800 Akıncı'nın hikayesine yazayım istedim. İstedim ki biz tarihimizi iyi bilelim, iyi okuyalım. Tarihini bilmezsen geleceğini şekillendiremezsin. Tarih geriye doğru küfür edilen değil, ileriye doğru öncü olacak tarihi bilgi ve belgelerdir. Tarihinden utanın da zaten bizimle beraber değildir. 800 Akıncı ne yapmış? Spartalı 300 kişi ne yapmış bakar anlarsınız!

Çirmen muhaberesini duydunuz mu? Osmanlı 1299'ta kuruldu. 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu'nun kapıları açıldı. Sonra tarih Anadolu'da Türk varlığının 1071'den önce orada olduğunu belgeleri ile önümüze koydu. Bir yazımızda da Göbekli tepe mevzusuna girer bu konuya döneriz.

Çirmen!

Yıl 1364 Sultan Murat Han'ın Sırpsındığı savaşı ile Sırplar büyük bir bozguna uğratıldı. Bu yenilgi Sırplara ve o dönemde bütünleşen Avrupa'nın Haçlı yapılanmasına (tapınak şövalyeleri) ağır geldi. 1371 yılının Eylül ayında Çirmen, " bugünün Ormenio" bölgesinde o günün koşullarına göre 70 bin kişilik tam donanımlı bir ordu hazırlandı. Hedef Osmanlı'yı balkanlardan sürmek Anadolu içlerine kadar yürümekti.

Sırp kral Jovan Ugljesa, I. Murad Anadolu'dayken Edirne yönüne saldırıp Osmanlı Devleti'ni hazırlıksız yakalamak istedi. Osmanlı'nın o bölgedeki varlığı 800 kişiden oluşan öncü birliklerdi ve çoğunluğu Akıncı gruplarından oluşmuştu. Başlarında adı gibi Şahin olan Lala Şahin Paşa vardı.

Osmanlı'nın ana kuvvetlerinin Anadolu üzerinden buraya yürütülmesi imkânsız görünüyordu ki öyle de oldu!

İş Osmanlı'nın 800 Akıncısına kalıyordu. Lala Şahin Paşa müthiş bir plan yaptı. Sırp ve Makedon birliklerinin ilerlemesine izin veren Lala Şahin Paşa, Çirmen' de konaklayan 70 bin kişilik orduyu burada karşılayacaktı. Sırp ve Makedon ordusu ilerlerken Akıncılar ani baskınlarla yıpratma hareketleri yaparak moral ve maneviyatlarını bozmaya başladı.

Tarih 26 Eylül 1371'i gösteriyordu. Planlama yapılmış 800 cengâver savaşa hazırlanmıştı.

O geceye dönelim: Lala Şahin Paşa zaferden emin olan 70 bin kişilik orduyu hazırlıksız yakalamak istiyordu. Tan yeri ağarmadan 800 yiğit 70 bin kişilik ordunun üzerine yürüyecekti. Çirmen 'de bulunan ordunun etrafına yüzlerce kös yerleştirildi. Bu kösler harekât başlar başlamaz çalınmaya başlayacaktı. 800 yiğit harekâta başlarken ellerinde üçer maşele tutacaktı. Bu ışık görseli düşmanı etkileyecek sayı ortaya çıkmayacaktı.

Akıncılar, süvariler Çirmen mevkiinde geceleyin düşman ordusuna saldırdı. Ne olduğunu anlayamadan hazırlıksız yakalanan ve panikleyen düşman ordusu, hatlara sızan Osmanlı atlılarının, Sırp ve Makedon komutanlarını öldürmesi ile darmadağın edildi.

Sırp tarafı binlerce zayiat verdi ayrıca binlerce Sırp askeri kaçmak isterken Meriç nehrinde boğuldu. Muharebeden sonra Meriç Nehrinin rengi ölü Sırp askerlerinin kanlarından kırmızıya döndü. Osmanlılar Drama, Kavala, Serez gibi yerleri, Yunanistan'daki belli bölgeleri de ele geçirdiler. Makedonya'daki Sırp Prensleri, Bulgar Kralı ve Bizans İmparatoru Osmanlı hakimiyetini tanıdılar. Böylece Osmanlı'nın Balkanlardaki fetihleri kolaylaştı.

Yahya Kemal Beyatlı Çirmen Savaşı'nı anlatan şiirinde konuyu özetler:

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik /Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik

Amerikalılar Kızılderilileri yok ederken yüzlerce film yapıp, soy kırımlarını saklarken, Fransızlar "Gay" olup olmadığı tartışılan Napolyon'la ilgili 100'ün üzerinde filme imza atarken, İngilizler sömürgelerini şen şakrak göstermek için onlarca film çevirirken, Sezar, Ogüst, Kaligula, Neron rezil bir hayatları olmasına rağmen kahraman gibi yüzlerce filme konu olurken bize 300 Spartalı ile başkalarının tarihine bakıp "vay be" diyoruz!

Sahi bizim uzak ve yakın tarihimizi anlatan kaç film var! Rahmetlik Cüneyt Arkın, Kartal Tibet olmasa bir bölümü hikâye de olsa tarihimizle ilgili bir film izleme imkânımız olmayacaktı.

Şimdi diyeceksiniz ki, TRT Osmanlı ve Selçuklu dizisi yapıyor. Muhteşem Süleyman'ı da izledik. Sözüm ona Türk tarihine anlatan, “Kaydırı Gubbak Cemilem" dizilerimizde oldu!

Hangi gerçek tarihimizi anlattı? Veya anlatıyor (!) Osmanlı haremi, Selçuklunun aşk hikayeleri! Bari biraz gerçeğe yakın olsa. Anadolu'da zapt edilmiş kaleler Haçlıların Kutsal topraklara kadar (Kudüs) ticareti ve parayı korumak amaçlı kurdukları yerler. Yani "Tapınak şövalyeleri" ne ait olanlar. Bizim tarihe sığmayan fetihlerimiz dünya ordularını şaşırtan savaşlarımız yok mu? Elbette ki var. İşte size 800 Akıncı'nın kazandığı gerçek bir zaferi yazdım. Bir değil onlarca filme konu olur!

Gelelim Cumhuriyet tarihimize! Sahi Kurtuluş savaşımızı anlatan kaç filme imza attık. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili kaç film var. Karga kovalayan Mustafa ile başlayan hikayeler le mi avutulacağız. Onları küçük çocuklara masal diye anlatabilirsiniz. Dünya tarihinin 100 yılına imza atmış bir lider için film-dizi belgesel yapılmaz mı?

Bu yazı uzar gider.

Nerde kalmıştık?

Bin Akıncı çocuklar gibi şendik.