ABD, NATO, AB, RUSYA VE UKRAYNA; Müslüman ya da Türk değildir. İslam için, Türkiye’nin gelişmesi için uğraşan ülkeler değildir. Bu ülkelerin kendi aralarında bir GÜÇ SAVAŞI vardır. NATO’nun varlık amacı; Avrasya ve Rusya’yı kuşatmaktır. Dünya ülkelerini NATO politikalarına muhtaç hale getirmektir. NATO kurulduğu günden bu zamana kadar Türkiye ve bölge ülkelerini arka bahçesi haline getirmiş bunu da büyük ölçüde başarmıştır. Bunun en yakın örneği 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda NATO ülkesi olmamıza rağmen yanımızda yer almadığı gibi savaş sonrada ambargo koymuştur. NATO ülkesi olmamasına rağmen, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı doldurup yanında durmadığı gibi ve bugünkü gelinen durumda ise, Rusya-Ukrayna gerilimi dünyayı yeni bir kamplaşmayla karşı karşıya getirdi. Uluslararası siyasette küresel sistemin, HER YÜZYILIN ÇEYREĞİNDE yeniden şekillendirdiği şeklinde bir bakış vardır. Ukrayna Rusya gerilimini bu perspektif göz ardı ederek okumak en büyük yanılgı olacaktır. Dünyanın Eko politik merkezinin Amerika’dan Çin’e doğru kaydığı ulus devletler ile uluslararası aktörlerin güç mücadelesini devam ettirdiği küresel, politik, perspektif Ortadoğu’dan Orta Asya’ya doğru kaydığı, gözden kaçırıldığında meseleyi doğru anlamak mümkün değildir. Ortalıktaki densiz batılı ve NATO’cu yorumların fazlalığına bakılırsa ortalık kahramandan, hainden …. Geçilmemektedir. Aslında Rusya-Ukrayna savaşında, NATO, ABD ve Avrupa Birliği girdiği sınavda sınıfta kalmış, Rusya’nın tuzağına düşmüş, güvenilmez olan NATO, yok olan itibarını bir kez daha yitirip dağılma sürecine girmiştir. NATO’yla birlikte Avrupa birliği de tehlikenin eşiğindedir. İkinci Dünya savaşından sonra Rusya öncülüğündeki doğu bloku ile ABD öncülüğündeki Batı bloku kendi aralarında anlaşarak dünyayı parsellediler. Sovyetlerin yıkılması ile kısa bir süre devam eden TEK KUTUPLU DÜNYA DÜZENİNİ kurdularsa da yürümemiştir. NATO yeni bir konsept ile alanını genişletmek, Rusya ise bu güç savaşında daha etkin olmak istemektedir. Rusya - Ukrayna savaşının arka planında bu mücadele vardır. Rusya ile batı arasında yaklaşık 30 yıldır bu görüşmeler sürmekte batı her zaman herkese yaptığı gibi Rusya’yı oyalamakta ve aldatmaktadır. 1985 yılında Rusya ile Amerika öncülüğündeki batı arasında, Rusya’yı küresel sisteme entegre etmek amacıyla anlaşmalar yapılmıştır. Bu sürecin sonunda Rusya’ya verilen sözler tutulmamış ve SSCB dağılmıştır. 1997’de NATO ile Rusya arasında ikili ilişkiler işbirliği ve GÜVENLİK kurucu senedine imza atılmış eski Sovyet ülkelerinin NATO’ya alınmayacağı sözü verilmiştir verilen bu söz 30 yıldır 1990’dan bu yana tutulmamıştır. Bulgaristan, Romanya, Estonya, Letonya, Litvanya, Slovakya, Slovenya, Arnavutluk, Hırvatistan, Karadağ ve en son 2020’de Kuzey Makedonya dahil olmak üzere 11 ülke NATO’ya dahil edilerek Rusya kuşatılmıştır. 2014 yılı Minsk görüşmeleri ve 2018 yılında yapılan mutabakata rağmen tutulmamış sözler vardır. Bunlar yetmezmiş gibi Sovyet Birliği ülkelerinde ve Rusya’ya komşu ülkelerde Soros ve Siyonizm desteği ile turuncu Amerikancı devrimler yapılmıştır. Yıllar süren görüşmelerde aldatan NATO aldanan Rusya olmuştur. Bu kadar oyuna karşı Rusya’da kendine göre hamleler yapmış ve yapmaktadır. Ülkemizin güneyindeki PKK, PYD, IŞID, NUSRA benzeri durumlara Türkiye’nin tepkisi ne ise batısındaki gelişmelere de Rusya’nın tepkisi odur. Ortalığı karıştıran ABD, AB ve sadık piyonları Zelenski’dir. Zelenski; Amerikan hayranı Yahudi kökenli renkli devrimlerle seçilmiş batı hayranı liderdir. Seçildiğinde yaptığı ilk iş IMF ile büyük bir anlaşma imzalayarak ülkesinin kaynaklarını küresel şirketlere, bankalara açmak olmuştur. Zelenski, İsrail’in Gazze saldırılarını destekleyen BAŞINDA KİPPASI ile İsrail’e destek ziyareti yapan, Türkiye’de hükümet karşıtı bazı olayları organize eden batılı ekiplerle iş tutan bir Truva atıdır. Türkiye’nin bölgedeki en doğru tavrı öncelikle bağımsız kalmak ve küresel adaletsizliğin sembolü olan NATO konseptinin dışında bulunarak yerli ve milli HÜSEYNİ bir duruş sergilemek olmalı. Türkiye NATO konseptine mahkum edilmektedir. Bu konsepten uzak durmalı NATO ile aynı paralelde yürümemelidir. Dünyadaki tüm ülkeler NATO için kullanışlı bir araç olmaktan öte bir anlam ifade etmemektedir. Ülkelerini NATO’nun arka bahçesi haline getirmeye çalışan, silahsızlandırmaya söz verdiği halde ülkesini Amerikan, İngiltere, Fransız silahlarıyla dolduran bir lider olan Zelenski’ye güvenmek yanlıştır. Türkiye’den boğazların Rus gemilerine kapanmasını isteyerek Türkiye’yi kendi savaşına dahil etmek isteyen Zelenski’nin teklifi, kelimenin tam anlamıyla AHLAKSIZ TEKLİF’ tir. Türkiye’yi geri dönülmez sonuçlara mahkum edecek, bölge ülkeleri ile gelişen ilişkilerini ciddi anlamda zedeleyecektir. Mevcut durumda Ukrayna’dan yana olmak; Kore savaşına Amerikan askeri göndermek kadar yanlıştır. Ukrayna yönetiminden yana tavır almak geçmişte Türkiye’ye demirleyen Amerika donanmasına alkış tutmak kadar yanlıştır. Rusya’ya karşı Jüpiter füzelerini Türkiye’ye yerleştirmek kadar yanlıştır. Şunuda söylemek gerekir Ukrayna halkından yana olmak, Rusya’nın yanında saf tutmak kesinlikle değildir. Rus kuklası Kadirov’un Rusya’ya asker göndermeden önce Çeçen askerine namaz kıldırıp Cihat duaları ettirmesi Amerikan çıkarları için İslam topraklarında cihat yaptığını sanan gafillerin davranışı kadar yanlıştır. AMERİKA ŞEYTANIN SAĞDAN, RUSYA İSE SOLDAN YANAŞMASIDIR. AMERİKA BÜYÜK ŞEYTAN, RUSYA İSE KÜÇÜK KÜÇÜK ŞEYTANDIR. Ukrayna, NATO ve Amerika’nın ekonomik ve politik çıkarları için Ukrayna sofralarında bölge ülkelerini meze yapmasıdır, buna izin verilmemelidir. Küresel medyada ağlayan çocuklar ve anneler görüldüğünde tabi ki savaşa sivillerde dahil edildiğinde Ukrayna halkı kesinlikle desteklenmeli Ukrayna’da insanlar ölüyor. Doğru; Ama eksik söylenmiş bir sözde devamını getirmek gerekmez mi? Pekala; Doğu Türkistan unutulmuş Hocalı katliamı duyulmamış Bosna’da tecavüze uğramış Afrika’da aç bırakılmış, Filistin’de katledilmiş, Çeçenistan’da görmezden gelinmiş, Irak’ta yerle bir edilmiş nesil, ırk değişmiş, Myanmar’da yakılmış …. Bunlar insan değil miydi? Bütün bunlar olurken ÇOCUKLARIN VE MASUM HALKIN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ HİÇBİR DAVADA HAKLI OLAN TARAF YOKTUR. Ukrayna’ya destek veren İngiltere, Fransa, İsrail, Almanya gibi dünyayı sömüren ülkeler olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu orkestranın şefi Amerika’dır. Amerika ile aynı safta durmak hatasına düşülmemelidir. F400 ‘leri aldı diye Türkiye’yi F35 programından çıkaran ABD değil midir? Türkiye’yi Amerikan üslerinin haline getiren ABD değil midir? Bu üsler yarın olası bir sorunda bizim ve İslam dünyası için büyük bir tehdit değil midir? Suriye ve Arap baharı sürecinde stratejik çukur politikalarına Türkiye’yi sokan NATO değil midir? Bu olayların sonucunda mülteciler ve sorunlarını, PKK, PYD, IŞID vs. gibi devasa sorunları kucağımıza bırakan NATO ve ABD değil midir? Türkiye için asıl büyük tehlike ülkemizdeki 16 ABD askeri üssü, 15 NATO radarı (ki bunların birkaçında bende görev yaptım) 5 füze ve nükleer kontrol merkezi tehdit değil midir? Dualarımız Ukrayna ile diyen Amerika başkanının duasına amin demek emperyalizmin oyununa düşmektir. Amerika ve politikaları hiçbir ülkeye iyilik getirmemiştir. Dün Anadolu’da katliam yapan 1992’de Hocalı katliamının arkasındaki destekçileri de bugün Suriye, Ukrayna katliamlarının planlayıcısı ve uygulayıcısı da aynı ŞEREFSİZLER Siyonizm’e hizmet eden uşaklar değil mi? İnsanlık için bugün en büyük tehlike grip virüsü değil SİYONİZMDİR. Ortadoğu’da da barışın yolu normalleşme değil, İsrail’in yıkılmasıdır. İsrail bayraklarının yeri direğin tepesi değil ateşin ortasıdır. Yahudi zihniyetiyle donatılmış NATO Amerika ve Siyonizm’in küresel çıkarları haricinde hiçbir ülkeyi örgütü ve halkı önemsemez nitekim başta Amerika olmak üzere NATO ülkelerinin hiç biri Rusya’ya karşı gaza getirdikleri Ukrayna’ya destek vermemiştir. Yapılması gereken daha adil bir dünya için mücadele etmek bu mücadelenin öncülüğünü yapmaktır. Küresel sömürgeye karşı durmak için bölge ve dünya ülkeleriyle işbirliği yapmaktan daha önemli pozitif bir tutum yoktur. Saygılarımla…
Kendi içimizde kutuplaşmayı bırakmamızın tam zamanı "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur." Selamlar
Kendi içimizde kutuplaşmayı bırakmamızın tam zamanı "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur." Selamlar