Son dönemlerde özellikle gıda fiyatlarında yaşanan artış birlikte stokçuluk tartışmaları yeniden gündeme geldi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın stokçuluk yapanlara yönelik cezai yaptırımları artırma çıkışı yeni yasal düzenlemeyi gündeme getirse de, mevzuatta stokçuluğa ilişkin açık bir tanımlama yok.
Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe'nin haberine göre gıda fiyatlarında yaşanan fahiş artışın önemli bir sebebi olarak gösterilen arz sıkıntısında, ürün yetersizliğinden ziyade fiyat artacağı beklentisiyle piyasaya ürün çıkarılmamasının etkili olduğuna yönelik görüşlerin artması üzerine, ekonomi yönetimi bu fiili işleyenlere yönelik yeni yaptırımlara hazırlanıyor. Buna ilişkin bir kanun teklifinin bugün veya yarın TBMM’ye sunulması ve bütçe görüşmelerinin ardından da kanunlaştırılması bekleniyor. Mevzuatta net bir “stokçuluk” tanımı yok
Yürürlükteki mevzuatta, stokçuluğa ilişkin doğrudan bir tanımlama bulunmuyor. Bu konu, Türk Ceza Kanunu ve Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun olmak üzere iki düzenlemede geçiyor.
Türk Ceza Kanunu’nun 240’ıncı maddesinde, “Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde tanımlanmış bir suç var. Ancak hukukçulara göre, son günlerde yaşanan fiyat artışı beklentisiyle piyasaya mal sürülmemesi durumu bu maddede geçen kamu için “acil ihtiyacın ortaya çıkması” durumuna karşılık gelmiyor. “Stokçuluk ve fahiş fiyat” Perakende Kanunu’nda
Pandeminin ilk dönemlerinde 6585 sayılı Perakende Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a eklenen bir maddede “tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyette bulunulamaz” ifadesi yer alıyor.
“Fahiş fiyat artışı, stokçuluk ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” başlıklı Ek 1 maddede “Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamaz” ifadesi yer alıyor. Bu fıkraya aykırı hareket edenlere ise 50 bin lira ile 500 bin lira arasında idari para cezası öngörülüyor. Bu fıkranın devamında, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını önlemek amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulması öngörülüyor.
Dünya’nın edindiği bilgilere göre, düzenleme Türk Ceza Kanunu’nda değil 6585 sayılı Perakende Kanunu’nda yapılacak. Bu kanunda öngörülen 50 bin-500 bin lira arasında para cezasının, rekabet hukukunda olduğu gibi ciroya göre cezaya dönüştürülerek daha caydırıcı bir hale getirileceği ifade ediliyor.