Avrupa'ya gitme hayaliyle Belarus’tan Polonya’ya geçmeye çalışanlardan Mecid, AA'ya videolu mesaj yolladı:

Genel

- "Burada birçok kişi hastalandı. İlaç alımı kesildi. Altı bağlanan ve sütten kesilmemiş çocuklarını buraya getiren bu ihtiyaçlara ulaşamıyor"- "Ciddi bir soğuk var. Kar ve yağmurun yağmaması için dua ediyoruz"- Mecid'in annesi Hatice Ali Abdullah:- "Önünde duramadım. Böylesi bir gencin hayata tutunabileceği bir geliri ve maaşı yoktu. Ve böylece yola çıktı"- Mecid'in abisi Beşdar Medri Mecid:- "Eğer geçersem kurtulacağım ve mutlu olacağım. Eğer ölürsem, yapacak bir şey yok. Ölüm, bu yaşadığım hayattan daha güzel olacak"

SÜLEYMANİYE (AA) - Avrupa'ya gitme hayaliyle Belarus’tan Polonya’ya geçmeye çalışan kişiler arasındaki Iraklı Kürt Nebil Medri Mecid, "Şu anda durum çok kötü. Ciddi bir soğuk var. Kar ve yağmurun yağmaması için dua diyoruz" dedi.

Mecid, AA muhabirine, Belarus-Polonya sınırı üzerinde binlerce kişiyle beklediği ormanlık alanda çektiği videoyu gönderdi.

Videoda, bulundukları zor koşulları ve neden göç ettiklerine değinen 33 yaşındaki Mecid, "Şu anda Polonya sınırı üzerinde göç dalgasının içindeyim. Bu tarafımızda Belarus polisi, diğer tarafımızda ise Polonya polisi var. Buraya geldik. Durumumuz iyi değil. (Yakınlan ağaçlar nedeniyle) Duman bizi boğmuş durumda." ifadeleri kullandı.

Sınır üzerinde henüz yeni doğmuş bebeklerin bulunduğunu ve temel ihtiyaçların karşılanamadığını belirten Mecid, "Burada birçok kişi hastalandı. İlaç alımı kesildi. Altı bağlanan ve sütten kesilmemiş çocuklarını buraya getiren bu ihtiyaçlara ulaşamıyor. Şu anda durum çok kötü." bilgisini verdi.

"Ciddi bir soğuk var. Kar ve yağmurun yağmaması için dua ediyoruz. Üzerimizde olan elbiseler şu anda giydiklerimiz. Eğer ıslanırsa, bittik." diyen Mecid, herkesin kendilerinin içinde bulunduğu durumu düşünmesi ve buna göre hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden (IKBY) Belarus'a göç ettiğini ve neden böylesi bir tehlikeli yolculuğa çıktığına da değinen Mecid, şunları kaydetti:

"Ben Kürdistan'dan (IKBY) daha iyi bir hayat için yola çıktım. Yüksek lisans diplomamla ülkemde hiçbir yere giremedim. Ülkemde bana bu diplomamla iş verilmedi. Gittiğim her yerde bana 'hayır' dediler. Burada çalışma hakkın yok dediler. Herkes kaçıyor ve ben de bu durumdan kaçtım. Burada bulunan herkesin kendisine göre bir trajik hikayesi var. Zorla dayatılan zalim iktidardan kaçmış ve çaresiz bir şekilde ülkeyi terk etmiştir."

- "Rusya'daki diplomayı alabilmek için 3 yıl orada okudu"

Nebil'in annesi Hatice Ali Abdullah da Halepçe'nin Seyid Sadık ilçesindeki evinde oğlunun durumu ve yaşadıkları zor günler hakkında konuştu.

Oğlunun Rusya'daki bir üniversiteden uluslararası ilişkiler yüksek lisans eğitimini tamamladığını ancak ülkesine dönmesine rağmen kendisinin hiçbir iş bulamadığını belirten Abdullah, "Rusya'daki diplomayı alabilmek için 3 yıl orada okudu. Daha sonra Kürdistan Bölgesi'ne (IKBY) döndü ancak hiç iş bulamadı. Erbil'e gidip bir çay ocağı açtı. Erbil'den Süleymaniye'ye geldiği zaman işinden çok mustarip olduğunu söylüyordu. Kazandığı paranın sadece dükkanın kirasına yetebildiğini belirtiyordu." dedi.

Ülkeyi terk etmesinin dışında herhangi bir çaresinin olmadığını oğlundan duyduğunu aktaran Abdullah, "Önünde duramadım. Böylesi bir gencin hayata tutunabileceği bir geliri ve maaşı yoktu. Ve böylece yola çıktı." diye konuştu.

Oğlunun içerisinde bulunduğu durumdan IKBY hükümetini suçlayan Abdullah, şunları kaydetti:

"Orada bulunanlara Kürdistan hükümeti (IKBY) bir şey yapmadı. Acaba oradakilerin annelerine acımıyorlar mı? Acaba oğlum soğuktan ölecek mi korkusuyla geceleri gözüne uyku girmeyen benim gibi bir anneye de mi acımıyorlar? Bu yaşam değil ölüm yoludur. Bu kısmettir; ya ölürsün ya kurtulursun. Bu yolda binlerce kişi boğuldu. Kim annesinden babasından çocuğundan uzak kalmak ister."

Anne Abdullah, uluslararası topluma, sınırda bekleyen oğlu gibi binlerce kişiye yardım edilmesi çağrısında bulundu.

- "Eğer geçersem kurtulacağım ve mutlu olacağım"

Nebil'in büyük abisi Beşdar Medri Mecid de kardeşinin Süleymaniye Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi'nden mezun olduğunu ve ardından herhangi bir burs almadan kendi bütçesi ve kısıtlı imkanlarla Rusya'da yüksek lisans diploması aldığını söyledi.

Abi Mecid, tüm girişimlere rağmen herhangi bir iş bulamadıktan sonra kardeşi arasında geçen bir diyalogu şu sözlerle anlattı:

"Bu ülkede artık yaşayamam. Gidenler gibi ben de Avrupa yoluna düşeceğim. Eğer geçersem kurtulacağım ve mutlu olacağım. Eğer ölürsem, yapacak bir şey yok. Ölüm, bu yaşadığım hayattan daha güzel olacak."

Kardeşi Nebil'in, annesi üzülmesin diye vedalaşmadan 22 Ekim'de evde ayrıldığını, Belarus vizesi aldıktan sonra ilk önce Süleymaniye Uluslararası Havalimanı'ndan Dubai'ye ve 4 Kasım'da Minsk kentine ulaştığını kaydetti.

Kendilerini Polonya üzerinden Avrupa'ya geçirecekleri iddiasında bulunan kaçakçının Nebil'i kandırdığını ve ardından orada bulunan binlerce kişiyle birlikte Polonya sınırına yığıldığını aktardı.




Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.