16 Nisan 2021 tarihinde Kartepe Rahmiye Mahallesi Hamamlı Sokak'ta evinde tek başına yaşayan 85 yaşındaki Halil İbrahim Topal’ın (85) oğlu Şaban Topal, hayvanları beslemek için babasının evine gitti. Evin kapısını açınca babasını elleri bantla bağlı ve kanlar içinde yerde gören oğlu, durumu 112 Acil Yardım ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince yapılan incelemede, ayağından silahla vurulan Topal’ın hayatını kaybettiği tespit edildi. Yapılan otopsinin ardından yaşlı adam toprağa verildi. Olayla ilgili Kocaeli Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan teknik ve fiziki takip neticesinde Halil İbrahim Topal'ın öldürülmesi olayına karışan şüphelilerin Nurettin S. (57), Özgür M. (35), İsa A. (35), Burak Y. (28), Ahmet M.T (60), Mehmet B. (53) ve Nuh A. olduğu tespit edildi. Ekipler tarafından Kocaeli merkezli İstanbul ve Karabük’te eş zamanlı düzenlenen operasyonda 6 şüpheli gözaltına alınırken, firari Nuh A. ise yakalanamadı. Emniyetteki ifadelerinin ardından hakim karşısına çıkartılan şüpheliler, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"Parayı çalmak amacıyla plan yaptık"
Hazırlanan iddianamenin Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmesinin ardından sanıkların yargılanmasına başlandı. Duruşma salonunda tutuklu sanık Özgür M. ve taraf avukatları hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklar ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Savunmasını yapan Özgür M., "Ben hırsızlık olayına babamın hastalığı nedeniyle giriştim. Ben bir dönem cezaevinde kaldım ve olayda beraber olduğumuz Nuh A. ile orada tanıştım. Nuh bana Halil İbrahim Topal’ın arsasını sattığını ve evdeki kasasında 2 milyon TL sakladığını söyledi. Parayı çalmak amacıyla plan yaptık, evde kimsenin olmayacağını ve parayı alınca eşit bir şekilde bölüşeceğimizi söyledi. Korsan bir taksi tutarak İstanbul’dan Kocaeli’ye geldik. Burada ilk önce Ahmet M.T.’nin Gebze’deki fabrikasına giderek saksı aldık. Saksıları Nurettin S.’nin evine götürdük. Nurettin S.’nin evinin bahçesinde çay içerken, Nurettin annesinin hasta olduğunu ve bu nedenle bizimle parayı çalacağımız eve gelmeyeceğini söyledi. Kendi gelemeyeceği için de yeğeni Burak Y'yi evi göstermesi için bizimle göndereceğini söyledi. 'Parayı çaldıktan sonra Burak’ın payını kim verecek?' diye sorunca Nurettin kendi payından vereceğini söyledi. İsa, Nuh, taksi şoförü Mehmet, evi gösteren Burak ve ben parayı çalacağımız eve gittik. Vardığımızda Nuh ve ben arabadan indik, diğerleri arabada kaldı" dedi.
"Ölsem bile size paraların yerini söylemem"
Olay günü evin arkasında bulunan balkondan eve girdiklerini söyleyen Özgür M., savunmasına şöyle devam etti: "Evde kimsenin olmayacağını düşünüyorduk ama Halil İbrahim Topal’ın evde olduğunu görünce elini, ayaklarını ve ağzını beraberimizde getirdiğimiz koli bandıyla bantladık. Nuh odaya gidip paraları aradı, bulamayınca Halil İbrahim Topal’ın başına susturucu taktığı tabancayı dayadı. Halil İbrahim Topal, Nuh’a dönerek, ‘Ölsem bile size paraların yerini söylemem’ dedi. Ben odaya gidip paraları aramaya başladığım zaman tabancanın sesini duydum, odaya geldiğimde yaşlı adamın ayaklarından yaralandığını gördüm. Ben yarasına tampon yaptım, parayı bulamayınca Halil İbrahim Topal’ın bantladığımız elini, ayağını ve ağzını açıp evden kaçtık. Bantları açmamın sebebiyse Halil İbrahim Topal’ın ambulansı aramasıydı. Biz evden çıktığımız zaman adam yaşıyordu. Bizi kapıda bekleyen taksiye binerek bağ evine gittik. Orada kanlı kıyafetlerimizi yaktık ve yeni kıyafet temin ettikten sonra İstanbul’a geri döndük" diye konuştu.
"Hırsızlık olayıyla bir ilgim ve bilgim yoktur"
Olayla ilgisinin bulunmadığını söyleyen taksici Mehmet B., "Ben korsan taksicilik yapıyorum. İsa arsa alım satımı yapacaklarını söyledikleri için onları Kocaeli'ye getirdim. Benim hırsızlık olayıyla bir ilgim ve bilgim yoktur. Olayı internetten öğrendim. Öğrenir öğrenmez de polisi arayarak ihbarda bulundum" şeklinde konuştu.
"Yeğenimi onlarla birlikte gönderdim"
Nurettin S. ise savunmasında, "Daha önce annem Ahmet M.T.’den Gebze’de bulunan fabrikasından saksı istemişti. Sanıklar Kocaeli’ye geldiği için saksıları onlarla birlikte bizim eve gönderdi. Eve geldiklerinde annem onlara çay yaptı, beraber içtik daha sonra Nuh, 'Bizim işimiz var gideceğiz' diyerek kalktı. Halil İbrahim’i tanıyıp tanımadığımı evi bilip bilmediğimi sordu. Bildiğimi ancak annemin hastalığı sebebiyle onu yalnız bırakamayacağımı söyledim ancak yeğenim Burak’ı evi göstermeleri için onlarla birlikte gönderdim. Halil İbrahim Topal’a neden gitmek istediğini sorduğumda ise ilk başta nedenini söylemedi ama sonrasında namus davası olduğunu ağzından kaçırdı. Benim olayla ilgili bir ilişkim yoktur. Bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir" ifadelerini kullandı.
"Benim tek alakam müşterilerime sanıklar aracılığı ile saksı göndermemdir"
Olayla ilgisi olmadığını savunan Ahmet M.T. de, "Benim tek alakam müşterilerime sanıklar aracılığı ile saksı göndermemdir. Olay ise şu şekildedir; Nuh beni arayarak Kocaeli'ye geleceklerini söyledi. Ben de müşterimin olduğu yere gidecekleri için saksıları götürmeleri için rica ettim. Bunun dışında onlarla bir ilişkim olmamıştır, suçsuzum" dedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ahmet M.T.’nin yurt dışı yasağı getirilerek tutuksuz yargılanmasına, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.