Kağıthane ilçe kongresinde konuşan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Türkiye'nin güneyinde meydana gelen yangınlar nedeniyle iktidarı eleştirerek, "Yeşil doğaya bakınca yeşil dolar görenler doğayı da anlamazlar, bitkileri de anlamazlar, hayvanları da anlamazlar" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kağıthane ilçe kongresinde konuştu. Davutoğlu'nun gündeminde Türkiye'nin güneyinde meydana gelen orman yangınlarıyla Konya'nın Meram ilçesinde Karslı Kürt aileden 7 kişinin katledilmesi vardı.
"Erdoğan samimiyse talimat vermeli"
Davutoğlu, "Afetlerle karşılaştığımız anda eğer ciddi bir zaaf sergilenmişse idarecileri, iktidardakileri uyarmak vazife haline gelir" diyerek, iktidarın yangınlar karşısındaki müdahalesini eleştirdi. "Cumhurbaşkanı Erdoğan samimiyse yarından itibaren talimat vermeli. Tek bir ağacın dahi kesileceği bütün projeler durmalı" diyen Davutoğlu, "Yeşil doğaya bakınca yeşil dolar görenler doğayı da anlamazlar, bitkileri de anlamazlar, hayvanları da anlamazlar" ifadelerini kullandı.
"Yönetimin ilk görevi faillerin bulunmasıdır"
Konya'daki katliama ilişkin konuşan Davutoğlu, "Yönetimde bulunanların ilk görevi derhal faillerinin bulunmasıdır. Eğer başta bulunanlar toplumsal gerginliğin tırmanmasına izin verirlerse sokağı sakin tutmak imkansızlaşır" diye konuştu.
"Kaotik tabloyu vatandaşlarımız dahi engellerdi"
Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Konya'da 7 hemşehrimizin hunharca hayatını kaybetmesi vesilesiyle Allah'tan rahmet diliyorum.
Afet zamanlarında genellikle her şeyi bırakıp omuz omuza veririz. Tam da bu afetlerle karşılaştığımız anda eğer ciddi bir zaaf sergilenmişse idarecileri, iktidardakileri uyarmak vazife haline gelir. Bir kriz yönetiminde yapılmaması gereken ne varsa yapıyorlar. Önce kriz masası kurarsınız. Tabloyu doğru okumaya çalışırsınız. Krizle ilgili tüm kurumları masa etrafında toplarsınız. Şimdi yangınlar başlayalı bir hafta oldu. Meteoroloji'nin uyarması lazımdı 'kısa sürede bu yangınlar yayılır' diye. Bir öngörü olması lazım. Orman Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, THK, yerel yönetimlerle omuz omuza vermeliydi. Hala hatalara devam ediyorlar. Tarım ve Orman Bakanı açıkladı '9 uçağımız var, 6'sı antika olduğu için kullanılmıyor'. THK Başkanı yangın akşamı düğünde olduğunu söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanı günler sonra açıklama yapıyor ve diyor ki 'uçağımız yok, kiralayacağız.' Bu kaotik tabloyu bir mahalle içindeki küçük yangını söndürmek için harekete geçen vatandaşlarımız bile engellerdi.
"Devletin kurumu SBK'ya ederseniz komik duruma düşersiniz"
Bunlar halkla empati yapma yeteneğini bile kaybetmiş.
Sadece cumhurbaşkanlığında 13-14 uçak var ama sadece kişisel kullanıma ayrılmış.
THK'nın kayyum başkanı Cenap Aşçı, THK'nın mütevelli heyeti üyesi Sezgin Baran Korkmaz. Devletin kurumunu Sezgin Baran Korkmaz'a emanet ederseniz, Rıza Sarraf gibi bir sahtekara hayırsever derseniz devleti böyle komik bir duruma düşürürsünüz.
"Tek bir ağacın dahi kesileceği projeler durmalı"
Bir taraftan yangın ormanlarımızı tahrip ediyor, bir taraftan da Akbelen'deki ormanları 3-5 rantçıya vermişler ağaçlar kesiliyor. İşkencedere'de ağaçlar kesiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan samimiyse yarından itibaren talimat vermeli. Tek bir ağacın dahi kesileceği bütün projeler durmalı.
Yeşil doğaya bakınca yeşil dolar görenler doğayı da anlamazlar, bitkileri de anlamazlar, hayvanları da anlamazlar.
"İktidar kutuplaştırıcı dil kullanıyor"
Konya'dan gelen haberle yüreğimiz dağlandı. 7 canımız menhur bir saldırıda hunharca katledildi. Dün akşam bir mesaj yayımladım. Konya'daki yetkililerle görüştüm. Yönetimde bulunanların ilk görevi derhal faillerinin bulunmasıdır. Bir provokasyon varsa, etnik yada mezhebi bir şiddetin parçası olma olasılığı varsa en sert mücadeleyi vereceksiniz. Ama bu iktidar kutuplaştırıcı bir dil kullanarak maalesef herkesi herkese şüpheyle bakan bir tutuma sevk etti.
Eğer başta bulunanlar toplumsal gerginliğin tırmanmasına izin verirlerse sokağı sakin tutmak imkansızlaşır.
"Size çıkarcı dersek tam oturur"
Naci Ağbal'ın ne suçu vardı da bir gece görevden aldınız da ülkeyi 535 milyar zarara soktunuz? Hiçbir devlet başkanı cumhurbaşkanının bugün sahip olduğu güce sahip olmadı. 2016 ocak ayında biz asgari ücreti yüzde 30 artırdık, faizler yüzde 6 civarındaydı. Siz bizi faizcilikte suçluyordunuz. Faizler şimdi yüzde 19. Biz şimdi size ne diyelim? Çıkarcı desek tam oturur.
Neredeyse herkes kredi kullanmak zorunda kalmış. Hani Erdoğan faizden kurtaracaktı? Hani faiz enflasyonun sebebiydi?"