Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki törende yaptığı konuşmada, "Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur." dedi.
Erdoğan, TBMM'de 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı'nda konuştu. Erdoğan, "O gece özgürlüğüne, ezanına, bayrağına, vatanına sahip çıkan milletimin tüm fertlerine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Biz İstiklal Marşı’nda dahi şehitliği arzulayan, yücelten, şühedanın emanetini evlatlarına hatırlatan bir milletimiz. Her karışında bir yiğidin yatttığı bu güzel ülkenin asli sahibi şehitler ve gazilerin başını çektiği kahramanlardır. Bu ülkenin sahibi, “Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” diyen vatan aşıklarıdır. “Bu ülkenin sahibi eve erzak almaya değil devletimize sahip çıkmaya geldik” diyen Batuhanlardır. Bu ülkenin sahibi ömrünün baharında Abdullah Tayyip’tir." diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Bu ülkenin sahibi yüreklerinde iman, ellerinde bayraklarla hainlere meydanları dar eden cesur kadınlardır. Günde 5 vakit ezanlarımız eğer gökyüzünü süslüyorsa bağımsızlığımızın timsali al bayrağımız her karış toprakta gururla dalgalanıyorsa, bu millet geleceğine, umut ve güvenle bakabiliyorsa bunların hepsinin gerisinde ölümü öldüren kahramanların fedakârlığı vardır.
Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında (Meclis) görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur.
"15 Temmuz hakkın batıla, adaletin zulme galip gelmesinin adıdır"
15 Temmuz hakkın batıla, adaletin zulme galip gelmesinin adıdır. 15 Temmuz'daki direnişi ile milletimiz darbe direnişini püskürtmüştür. Türk milleti istiklalini korurken milletin vekilleri de bu yüce çatı altında demokrasiye sımsıkı sahip çıkmıştır. Engelleri aşarak TBMM'ye gelen herkese şahsım, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih 15 Temmuz gecesi yaşanan gazi Meclisimizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır. Demokrasiye gönül verenlerin zaferidir. Milletimiz 15 Temmuz'daki direnişiyle bir darbe girişimini püskürtmüş, bir işgal teşebbüsünü engellemiştir.
Nasıl İstiklal Harbimizi sevk ve idare eden TBMM üyeleri halen hayırla yad ediliyorsa, yeni Türkiye'nin istikbal mücadelesinin önderleri de şükran ve minnetle anılacaktır. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri kutlu emanete halel getirmemek bizim en önemli görevimizdir. Siyasi hayatımızın herhangi bir döneminde şehitlerimizin ruhunu rahatsız edecek hiçbir adım atmadık. Hizmet üretirken, mücadele ederken içeride ve dışarıda milletimizin hakkını savunurken 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalıştık.
"Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret ediyoruz"
Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret ediyoruz. Milli mutabakat ruhuyla hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın, aynı iklimin insanıyız. Hepimiz binlerce yıllık ortak mazinin, ortak bir geleceğin sahipleriyiz. 15 Temmuz destanı hepimizin ortak gurur kaynağıdır. Tüm renkleri ve farklılıklarıyla 84 milyonun tamamının ortak yurdudur.
Koronavirüs salgını millet olarak kaderimizin de kederimizin de ortak olduğunu göstermiştir. Varlığımıza yönelik tehditleri ancak kenetlenmeyle aşabileceğimizi göstermiştir. Bu salgın varlığımızı yönelik tehditleri kenetlenmeye Yeni Anayasa başta olmak üzere Türkiye’nin demokrasisini güçlendirecek, toplumsal barışını perçinleyecek milli meselelerde siyaset kurumunun uzlaşma kültürünü yaşatması gerekiyor. Sorumluluk sahiplerinden, sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor."