Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na neden randevu vermediğini açıkladı. “Kurumu siyasi tartışmaların bir parçası haline getirmek istemedim” diyen Dinçer, “Bu kurum siyasetten uzak, tartışmalardan uzak kalıp, ülkenin en kritik verilerini üretmeli. Çok hayati bir iş bu. Görüşmeme nedenimiz budur" diye konuştu.
Milyonlarca insanın alacağı maaşın belirlenmesinden, işsizlik ve büyüme rakamlarıyla ülkeye, ekonomiye yön veren bir kurum olan TÜİK, uzun bir süredir eleştiri oklarının hedefinde. TÜİK, en son açıkladığı enflasyon rakamının ardından kapısına kadar giden ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu’na kapıları açmamasıyla gündeme gelmişti. Habertürk’ten Kemal Öztürk’e konuşan TÜİK Başkanı Dinçer, söz konusu eleştirilere yanıt verdi.
Dinçer, TÜİK’e yönelik şeffaflık eleştirilerine, “Tam tersi. Her şeyimiz çok açık, net ve gizlenecek hiçbir şeyimiz yok” diye yanıt verdi.
Dinçer, Kılıçdaroğlu’nun görüşme talebini geri çevirmesiyle ilgili olarak da, “Kurumu siyasi tartışmaların bir parçası haline getirmek istemedim. Bu kurum siyasetten uzak, tartışmalardan uzak kalıp, ülkenin en kritik verilerini üretmeli. Çok hayati bir iş bu. Görüşmeme nedenimiz budur” dedi. Dinçer şunları kaydetti:
“Biz aslında Aralık ayı içinde kurumu basına ve konu uzmanlarına açmayı planlıyorduk. Hatta alternatif enflasyon ölçen Prof. Veysel Ulusoy ve ekibini de davet edecektik. Kendisiyle görüştüm. Zaman planlaması yapıyorduk. Sonra da ekonomi ve finans yazarlarını, uzmanları davet edecektik. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu’nun aniden talebi tüm bu çalışmaları ertelememize neden oldu. Ben gerçekten hayatım boyunca hiç siyasetle uğraşmadım. Tüm hayatım akademi. Kurumu da siyasi tartışmaların parçası olmaması için korumaya çalıştım. Belki sonuçları farklı oldu. Ancak niyetim kurumu dışa kapatmak asla değildir.” "ENAG yanlış veri topladığı için sonucu böyle buluyor"
Kemal Öztürk, 21 yıldan beri enflasyonu hesaplayan daire başkanı dahil, kurmay ekibiyle yaptığı toplantıya kendisini de davet ettiğini belirterek burada sorduğu ve aldığı yanıtları köşesinde şöyle aktardı:
Şimdi enflasyonu hesaplayan ekip rakamı buldu. Başkan’ın önüne koydu. Başkan’a da, ‘Enflasyonu yüksek göstermeyin’ diye siyasilerden baskı oldu. Başkan da size dedi ki, ‘Rakamı düşürün.’ Böyle bir şey olmaz mı?
- Başkan Dinçer: Böyle bir talimatı buradaki hiçbir yönetici kabul etmez. Bu insanlar böyle değişikliğin altına asla imza atmaz. Buna yüksek sesle itiraz ederler ki siz bile duyarsınız.
- Enflasyon hesaplama ekibi: Bir istatistikçi, toplanmış verilerin yayınlanmadan önce son anda düşük gösterilemeyeceğini bilir. Çünkü onu geriye doğru tüm verilerini, ürün fotoğraflarına kadar değiştirmeniz gerekir, ki bunun imkansız olduğunu anlattık. Çıkan enflasyon rakamı açıklanmadan bir gün önce Başkan tarafından görülüyor. Bir günde geriye dönük rakamları değiştirmek zaten mümkün değil.
Peki yukarı doğru fiyat artışını görmeyen 'trimming' sistemini devreye sokarsanız durum değişmez mi?
- Eurostat kuralları gereği trimming sistemini kullanmıyoruz.
Peki ENAG ile sizin enflasyon rakamlarınız arasında nasıl bu kadar fark olabilir?
- Biz onların yaptığı araştırmaları inceledik. İnternet üzerinden topladıkları verilerde ciddi hatalar tespit ettik. ENAG yanlış veri topladığı için sonucu böyle buluyor.
Peki diyelim ki ENAG yanlış hesaplıyor ama biz de vatandaş olarak öyle olmadığını düşünüyoruz. Hissettiğimiz enflasyon başka, sizin açıkladığınız başka. Bu nasıl oluyor?
- İnsanlar genelde sık satın aldıkları ürüne bakarak enflasyonu algılıyor. Gıdaysa mesela onu baz alıyor. Oysa biz tüm Türkiye’yi, tüm ürünleri baz alınca ortalama farklı oluyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.