CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, yepyeni bir büyüme, üreterek büyüme ve küresel yarışma gücünü arttırarak büyüme anlayışını hayata geçirmeye hazır olduklarını belirtti.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda hayatını kaybedenleri andı.
Öztrak, "Bazı acılar vardır, insanın boğazında düğümlenir. Yürekleri yakar, kavurur. Madımak da böyle bir acıdır. Madımak’ta 35 insanımızın, yakılarak katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçti. Adalet, bu yangını söndüremedi. Yüreklerimiz kavrulmaya devam ediyor. Madımak’ta kaybettiğimiz 35 canımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz." dedi. .
"33,5 milyar dolarlık bir açık var"
Halkbank'a borcu bulunan esnaf sayısının 2017'de 448 bin iken bu sayının üçe katlanarak 1 milyon 168 bine yükseldiğini, her iki esnaftan birisinin Halkbank'a borçlu olduğunu söyleyen Öztrak, şöyle devam etti:
"Merkez Bankasında kendine ait rezerv bırakmadılar. 2013 Mayıs ayında Merkez Bankası kasasındaki rezerv varlıklarımız, vadesi bir yıl içinde dolacak döviz yükümlülüklerimizden 47 milyar dolar daha fazlaydı. Yani kasada kendi parası olarak 47 milyar dolar vardı. Dün öğrendik ki 25 Haziran itibarıyla kasadaki döviz rezervi kısa vadeli döviz borcumuza yetmiyor, 33,5 milyar dolarlık bir açık var. Bunun sorumlusu kim? Elbette, 'Erdoğan Şahsım Hükümeti.' Kayınpeder, damat bir oldular, Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar doları, koltukta kalmak uğruna buharlaştırdılar."
Faik Öztrak, ekonomide koordinasyonun "Ekonomik ve Sosyal Konsey"in çalıştırılarak sağlanabileceğini, fiyat istikrarının da Merkez Bankasının bağımsızlığına müdahale edilmeyerek temin edilebileceğini dile getirdi.
Yaşananın "güven sorunu" olduğunu belirten Öztrak, bunun aşılması için de yeni kurallara, yeni kurumlara, yeni kadrolara ve yeni bir iktidara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
"Erdoğan Şahsım Hükümeti metal yorgunudur. Metal yorgunu ve sorunların parçası olanların, sorunları çözemez"
Öztrak, "Sakarya Tank Palet Fabrikasını Katarlılara peşkeş çektiler. Ne diyor büyüklerimiz, 'Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır' diyor. Bugün de Erdoğan tank palet fabrikasındaydı. Çıktı, 'Tankı paleti sattılar diyenler yalan söylüyor' dedi. Ne satması, biz satmaktan hiç bahsetmedik. Biz 'peşkeş çektiniz' dedik." ifadelerini kullandı.
"Söke söke geri alacağız"
"Artık iktidardan gideceklerini görüyorlar. Erdoğan, geçilmeyen köprü ve otoyolların, uçulmayan havalimanlarının, Talan İstanbul'a verilecek garantilerin, tahkimde söke söke Türkiye'den alınacağını söylüyor." diyen Öztrak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Sarayın bekçisi ise biraz daha ileri gidiyor. Dolarla, avroyla verilen garantilerin, milletten söke söke alınacak paraların yasal güvenceye kavuşturulmasını istiyor. Sayın Bahçeli, şu sarayın büyüsünden bir kurtulun. Kapitülasyonlar Lozan'da yırtılıp atıldı. Bu devletin kurucu babaları siyasi bağımsızlığımız kadar iktisadi bağımsızlığımızın da üzerine titredi. Biz buradan bir kere daha ilan edelim, bizim iktidarımızda Talan İstanbul'a tek kuruş çalışmayacak. Milletten söke söke alınanları da hukukun gerektirdiği biçimde söke söke geri alacağız. Hepsini milletimize geri vereceğiz."
"Temmuzda şahlanan zamlar oldu"
Öztrak, tasarruf genelgesi çıkarıldığını hatırlatarak, bu genelgenin devlet hazinesinin sıkıntıda olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, temmuzda ekonominin şahlanacağına yönelik açıklamalar yaptığını aktaran Öztrak, Temmuz'da şahlananın zamlar olduğunu söyledi.
Faik Öztrak, devlete liyakatlı kadrolar yetiştiren kariyer kurumlarının kapatıldığını, tasfiye edildiğini, sıranın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına geldiğini belirtti.
Merkez Bankasında, tecrübeli orta ve alt kademe yönetici kıyımının başladığını söyleyen Öztrak, iyi yetişmiş yöneticilerin yerine tecrübesiz isimlerin atandığını ifade etti.
Öztrak, sözlerine şöyle devam etti:
"Erdoğan’ın imzasıyla çıkarılan bu tasarruf genelgesi, devlet hazinesinin sıkıntıda olduğunu ortaya koyuyor. Elbette tasarruf geçimin yarısıdır ama tasarruf genelgesi çıkaran Erdoğan, kendisini tasarruftan muaf tutmuş. Yine ‘itibardan tasarruf olmaz’ demiş. Güler misiniz, ağlar mısınız? Devlette israfın merkezi, bizzat sarayın kendisi, ama saraydan millete gelen, ‘porsiyonları küçültün’ tavsiyesi… Saraydakiler yediğinden, içtiğinden, şatafatından, israfından geri kalmasın diye zamlar milletin üstüne yağmur gibi yağıyor. Atama İçişleri Bakanı, ‘temmuzla beraber, ekonomi şahlanacak’ demişti. Temmuzda şahlanan zamlar oldu. Elektriğe yüzde 15, doğal gaza yüzde 12 ile yüzde 20, üniversite harçlarına yüzde 10 zam geldi. LPG’ye yapılan 39 kuruş zam da cabası. Zamların zamanlamasında bu sefer de ince işçilik unutulmamış. Elektriğe, doğal gaza yaptıkları zamları, ay sonuna getiriyorlar ki, temmuzda verilecek ücret ve aylık zamları, memurun, emeklinin cebine girmeden eriyip gitsin. Türkiye böyle bir hinliği, böyle bir zulmü, ne gördü, ne de duydu.”
"Hukuk devletini, demokrasiyi yeniden ayağa kaldıracağız"
Öztrak, "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizi ve tüm dünyayı kucaklamak üzere, dört ana sütun üzerine inşa edilmiş bir stratejiyi, 'üç yeni' dediğimiz, yeni kurallar, yeni kurumlar, yeni kadrolar eliyle uygulayacağız." diye konuştu.
Dört ayaklı stratejinin ilk ayağında hukuk devletini, demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığını yeniden ayağa kaldıracaklarını ifade eden Öztrak, milletin can ve mal güvenliğini sağlayacaklarına, güçlendirilmiş parlamenter sistemle de Cumhuriyet'i taçlandıracaklarına işaret etti.
Stratejinin ikinci ayağında ise üretimi ve geliri artıracak politikaların bulunduğunu söyleyen Öztrak, "Yepyeni bir büyüme anlayışını, üreterek büyüme anlayışını, küresel yarışma gücünü arttırarak büyüme anlayışını hayata geçirmeye hazırız." dedi.
Öztrak, stratejinin üçüncü ayağında artan refah ve gelirin adil paylaşımının yer aldığına değindi.
Stratejilerinin dördüncü ayağında ise çevresel, ekonomik ve mali sürdürülebilirliğe dikkat edeceklerini, Paris İklim Antlaşmasını onaylayacaklarını bildiren Öztrak, "Biz hazırız, Cumhuriyet Halk Partisi hazır. Milletimiz de herkesin ne yaptığını görüyor. Herkesin notunu veriyor. Sandık önüne geldiğinde de sandığı hasretle bekliyor gereğini yapacak. 'Erdoğan Şahsım Hükümetini' evine gönderecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Millet, önüne gelecek sandık için gün sayıyor"
Öztrak, bir soru üzerine, "Bugün basında gördüğümüz Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait olan ve özelleştirilen 11 limanın yönetimine AK Parti'li eski vekillerin, il ve ilçe yöneticilerinin, hatta aday adaylarının, Cumhurbaşkanlığı bürokratlarının doldurulması ibretlik. Bu milletin vicdanını sızlatıyor. Millet, bunların her yaptığını görüyor, notlarını veriyor, tasdiknamelerini vermek için de önüne gelecek sandık için gün sayıyor." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu'nun, gazetecilerin İstanbul Vakfının Kurban Bayramı Yardım Toplama Kampanyasına izin talebiyle ilgili sorusuna "Dünyadaki bütün kötülüklerin sahibi benim." yanıtını verdiğinin hatırlatılması üzerine Öztrak, CHP'li belediyelerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için gerekenleri yaptığını bildirdi.
Faik Öztrak, tepkiler üzerine talebe izin verildiğini belirterek, "'Ben dünyanın en kötü adamıyım, değil mi?' diyerek basın mensupları önünde vicdan yapıyor. Siz niye yasaklıyorsunuz kurban bağışlarını? Bunu bir açıklayın. Yanıt vermek yerine mızıkçılık yapıp mağdura yatıyorsunuz. Bu yanıt, yaptıklarının ve söylediklerinin hesabını veremeyen bir yöneticinin ruh halini yansıtmaktan başka bir işe yaramıyor." diye konuştu.