TBMM (AA) - MHP İstanbul Milletvekili Cemal Çetin, "Deprem öncesi çalışmalar zamanında, yerinde, yeterli, sürekli ve bilimsel verilere dayalı olarak yapılırsa depremin yıkıcı etkisi en aza indirgenecektir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun Raporu görüşülüyor.
Rapor üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Türkiye’nin, deprem üretme potansiyeli yüksek diri fayların olduğu bir coğrafyada yer almasına rağmen toplumda deprem bilincinin oluşmadığını söyledi. Depremin bir doğa olayı olduğunu, afete insan eliyle dönüştüğünü dile getiren Nuhoğlu, "Ortaya çıkan can ve mal kayıplarının sorumlusu yapılaşmanın her kademesindeki yetkililer ve yöneticilerdir." diye konuştu.
Depremin, afete dönüşen diğer doğa olaylarında olduğu gibi çok ciddi sorunları ortaya çıkardığını belirten Nuhoğlu, şöyle devam etti:
"İktidarın anlayış ve uygulamalarında genel olarak mühendis odaları yok sayılmaktadır. Raporun öneriler bölümündeki birçok maddede mühendis odalarının çözüm ortağı olarak yer almasını önerdik ama dikkate alınmadı. En başta inşaat mühendisleri olmak üzere jeoloji, jeofizik ve harita kadastro mühendisleriyle mimar ve şehir plancıları odalarının etkin görev almaları mutlaka sağlanmalıdır. Türkiye’nin çok sayıda mühendise değil, yeterli sayıda, donanımlı, iyi yetişmiş mühendise ihtiyacı var."
Nuhoğlu, her deprem sonrası yaraları sarmak için devletin çözüm getirmesi, çözümlerin vatandaştan yana olması gerektiğini dile getirdi.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, insanı depremin değil çürük binaların öldürdüğünü vurgulayarak "Bu olay kesinlikle partiler üstüdür, bunun hiçbir siyasi tarafı yoktur. Bu yapılan son çalışmaların da Hükümetin ve idarenin programlarında yer alacağını ümit ediyoruz. Bundan sonra daha somut adımlar görelim ki bizim yaptığımız çalışmalar da hedefine ulaşsın." diye konuştu.
- "Deprem bilgilendirilmesi AFAD tarafından yapılmalıdır"
MHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Cemal Çetin, Türkiye’de 1900 ve 2020 yılları arasında kayıtlara geçen, can kaybına ve hasara yol açan 250 civarında büyük deprem meydana geldiğini, 1900 ve 2020 yılları arasında yaşanan depremlerde 87 bin 817 kişi hayatını kaybettiğini anlattı.
Türkiye ve yakın çevresinde her yıl irili ufaklı yaklaşık 2 bin deprem meydana geldiğini ifade eden Çetin, "Deprem, saniyelerle ölçülen çok kısa bir süreçtir, bu süreçte yapılacakların sayısı da bellidir. Bu sebeple, deprem öncesi alınacak tedbirler çok büyük önem arz etmektedir. Deprem öncesi çalışmalar zamanında, yerinde, yeterli, sürekli ve bilimsel verilere dayalı olarak yapılırsa depremin yıkıcı etkisi en aza indirgenecektir. Bir doğa olayı olan depremi önlemek imkansızdır. Bu açıdan, deprem her ne kadar bir coğrafyanın gerçeği olsa da afete dönüşmemesi önceden alacağımız tedbirlere bağlıdır." dedi.
Çetin, gelecekte de mal ve can kayıplarına yol açacak depremlerin yaşanmasının muhtemel olduğunu ancak depreme karşı alınabilecek önlemlerle risklerin azalacağını ve depremlerin afete dönüşmeyeceğini vurguladı. Türkiye'nin yüzde 92'sinin coğrafi olarak deprem bölgesi olduğunu, nüfusun yaklaşık yüzde 93'ünün deprem tehlikesi altında yaşadığını, sanayinin yaklaşık yüzde 98'inin deprem bölgelerinde bulunduğunu anlatan Çetin, bu nedenle depreme karşı alınabilecek önlemlerin ülke için maddi ve manevi açıdan hayati önem taşıdığını vurguladı.
Çetin, Türkiye'de yakın gelecekte deprem üretme potansiyeli bulunan 500'e yakın fayın üzerinde veya fay yakınında çok sayıda yerleşim yeri bulunduğuna işaret ederek şu önerilerde bulundu:
"Deprem bilgi altyapısının güçlendirilmesi, çeşitli bilimsel araştırmalara kaynak oluşturulması ve alınan verilerin araştırmacılarla paylaşılması için ülke genelindeki tüm sismik ağlardan sağlanan deprem verileri standart bir formatta AFAD Türkiye Deprem Veri Merkezinde depolanmalı ve ilgili kurumlarla paylaşılmalıdır. Ülkemizde meydana gelen depremlerle ilgili bilgilendirme yetkisi yasal olarak AFAD Deprem Dairesi Başkanlığının görevleri arasında tanımlanmakla birlikte Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından zaman zaman deprem büyüklüğü farklı ölçek ve değerlerde açıklanabilmektedir. Bu durum özellikle büyük depremler sonrasında toplum nezdinde farklı yorumlara yol açmakta ve tartışmalara neden olmaktadır. Deprem bilgilendirilmesi, kanunla yetki verilen AFAD tarafından yapılmalıdır. Ülkemizde sanayinin deprem bölgelerinden uzak yerlere yapılması, buna bağlı olarak oralarda yeni yerleşim merkezleri oluşturulması ve deprem riski taşıyan yerlerdeki sanayi tesislerinin ve nüfusunun oralara kaydırılması can ve mal kaybı açısından risk unsurunu azaltabilecektir."