Sakarya'nın Hendek ilçesinde kız yurdunda kalan üniversite öğrencileri, okuma yazma seferberliği kapsamında hayata geçirilen projeyle 50-70 yaş aralığındaki kadınlara okuma yazma öğretiyor.
Çiftlik Mahallesi'ndeki Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı Hendek Kız Yurdu bünyesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan okuma yazma seferberliği kapsamında 3 yıl önce proje geliştirildi.
Projeye gönüllü olarak dahil olan üniversite öğrencileri tarafından yurtta oluşturulan dersliklerde mahalledeki kadınlara okuma yazma öğretilmeye başlandı.
Salgın döneminde ara verilen eğitimler, 15 gönüllü üniversite öğrencisi tarafından gruplar halinde 45 kadının katılımıyla devam ediyor.
Kadınlar içlerinde ukde kalan okuma yazmayı öğrenmenin mutluluğunu yaşarken, üniversite öğrencileri de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor.
"Sıcak aile ortamı içerisinde kendilerini çok mutlu hissediyorlar"
Yurt müdürü Sevda Ulutaş, bulundukları mahallede okuma yazma bilmeyen kadınlara yönelik eğitimlerin yanı sıra çeşitli beceri kursları ile ilk ve ortaokul öğrencilerine okula destek amaçlı Türkçe, matematik, fen bilgisi ve İngilizce dersleri de verdiklerini söyledi.
Kurslara katılımın salgın koşulları nedeniyle sınırlı tutulduğunu dile getiren Ulutaş, "Hem mahallemizdeki sakinlerimize katkı sağlamak hem de eğitim fakültesi öğrencileri oldukları için onların gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Projeyi gönüllülük esasına dayalı yürütüyoruz, biraz da staj eğitimi almış gibi oluyorlar. Her iki tarafa da bu eğitimle katkılar sunmuş oluyoruz." diye konuştu.
Ulutaş, 15 gönüllü öğrenciyle 45 kadına okuma yazma öğrettiklerini, bu sayıyı artırmayı planladıklarını anlattı.
Kursa gelen kadınların mutlu olduğunu belirten Ulutaş, şöyle devam etti:
"Sıcak aile ortamı içerisinde kendilerini çok mutlu hissediyorlar. Öğrenme hevesleri biraz daha fazla oluyor. Onlar da biz de bu proje içerisinde olmaktan mutluyuz. Bu tür etkinliklerin, özellikle eğitim fakültelerinin olduğu yerlerde artmasının çok fayda sağlayacağını düşünüyorum. Belli yaşa gelmiş annelerimizin, babaannelerimizin okuma yazmasına katkıda bulunmak önemli. 'Bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' mesajı çok önemli. Biz bunu yerine getirebiliyorsak ne mutlu ki olumlu dönüşler de alıyoruz."
"Ödevleri eksiksiz ve üzerine katarak yapıyorlar"
Sakarya Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi Yağmur Ünlü de dönem başından beri yurtta "gönüllü öğretmenlik" yaptığını söyledi.
Kadınlara okuma yazma öğretmenin farklı bir his olduğunu aktaran Ünlü, "Çok iyi, ne söylersek yerine getiriyorlar. Ödevleri eksiksiz ve üzerine katarak yapıyorlar. Buradaki dersleri üniversitedeki ders programıma göre ayarlıyorum. Bizim sayemizde artık bir şeyleri okuyabilmeleri, kendi ad ve soyadlarını yazabilmelerini göstermeleri dahi bizi çok mutlu ediyor. Bu büyük bir şey, kendi adını yazması ve okuması. Bu yüzden sürekli teşekkür ediyorlar." diye konuştu.
"Herkesin okuma yazma öğrenmesini istiyorum"
Kursiyer 62 yaşındaki Esma Çiftçi ise okuma yazma kursunun açıldığını duyduğunda hevesle geldiğini söyledi.
Çocukken okuyamadığını belirten Çiftçi, "Gerçekten okumak istiyordum, içimde bir ukde kalmıştı. En çok hastanelerde zahmet çekiyorum. Köyde yaşadım, kız çocuklarını okula göndermiyorlardı. Okul uzaktı, yol yoktu göndermediler." dedi.
Herkesin okuma yazma öğrenmesini istediğini belirten Çiftçi, "Markete gittiğinde bir şeyi sormadan alacaksın, hastaneye gittiğinde doktorun ismini sormadan, aramadan odasına girebileceksin. Bindiğin otobüsün nereye gideceğini bileceksin. Bir şeyleri başarmak istiyorum, benim amacım o. Herkes gelsin isterim." ifadelerini kullandı.
66 yaşındaki Güller Memiş, çocukluğunda okula gönderilmediğini dile getirerek, okuma yazma öğrenmenin çok güzel bir duygu olduğunu kaydetti.
Memiş, imza yerine hala parmak izi kullandığını aktararak, "Çok hevesliyim okuma yazmaya, inşallah bu kızlarımız sayesinde başaracağız." dedi.