12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası

İSTANBUL (AA) - İstanbul Kamu Özel Sektör İş Birliği Mükemmellik Merkezi (PPPCOE) Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, modern zamanlarda şehirlerde hıza ve zamana her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, "Şehirlerde en değerli varlık artık zaman. Ciddi teknolojik gelişmeler yaşanıyor ve bunlar ulaştırma altyapılarında kullanılacak. Uçan taksiler bile artık hayal değil." dedi.

Aydın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen, geleceğin ulaşım ve haberleşme sistemlerinin ele alınacağı 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kapsamında "Küresel Şehirlerde Ulaşımda Yenilikçi Yaklaşım" panelinde konuştu.

Kamu-özel sektör iş birliği, ulaştırma, mobilite ve altyapı yatırımlarının nasıl birbirine bağlanabileceği üzerine bir çalışma yaptıklarını belirten Aydın, şunları kaydetti:

"Bu, 2 tane temel sacayağının üzerine oturuyor. Birincisi, hareket özgürlüğü. Trafik gerçekten çok büyük bir sorun olmaya başladı. İkincisi de ortak değer yaratma. Kamu ve özel sektörü bir araya getirerek ortak bir çözüm nasıl bulunabilir? Bizler araç çevre kirliliğini çözmeye çalışan bir neslin devamıyız. Büyük dönüşüme doğru ilerliyoruz.

İstanbul'da bir yılda trafikte 200 saat geçiriyoruz. Bu kaybedilecek zamanları bir şekilde çözmemiz lazım. İnsanlar altyapı yatırımlarının varlığını görmek istiyor, ucuz olmasını, kullanılabilir ve rahat olmasını istiyor. Kamu-özel sektör iş birliği ile bugün ciddi anlamda altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyuluyor. Ulaştırma sektörü de bunun başında geliyor. Ülkelerin ciddi anlamda finansman ihtiyaçları var. Altyapıların kısa zamanda bitebilmesi için yeni finansman kaynakları gerekli. Değişen teknolojilerin takip edilmesi için de bu durum geçerli. Kamu hizmet kalitesinin iyileşmesine de ihtiyaç duyuluyor. Şehirlerde en değerli varlık artık zaman. Ciddi teknolojik gelişmeler yaşanıyor ve bunlar ulaştırma altyapılarında kullanılacak. Uçan taksiler bile artık hayal değil. Tekerleğin değmediği raylar mümkün. Önümüzdeki teknolojik değişimler yeni yatırımlara gebe."

- "Yaşadığımız dönemin anlayışıyla projelerimizi yapıyoruz"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün de Bakanlık olarak kentlerde yürüttükleri faaliyetleri anlatarak, "5 sektörde çalışıyoruz; kent içi raylı sistemler, metrolar, demir yolu-liman sektörü, havalimanı inşaatları ve haberleşme altyapısı. Büyükşehirlerimizde bakanlığımızın desteği olarak görülebilecek 6 ilde 160 kilometreyi bulan bir işimiz var. Bunlardan en önemlisi, dünyadaki en uzun havalimanı metro inşaatı devam ediyor İstanbul'da. 69 kilometrelik bir proje. Bu aynı zamanda 120 kilometre hızla dünyada az rastlanır hızda bir metro olacak ve otonom çalışacak." şeklinde konuştu.

İstanbul, Kocaeli, Kayseri ve Bursa'da çeşitli kent içi raylı sistem projelerini sürdürdüklerini aktaran Eyigün, "Hızlı tren inşaatlarımız da sürüyor. Mersin-Adana-Gaziantep 312 kilometre, Ankara-İzmir 508 kilometre ve Bursa-Yenişehir-Osmaneli 105 kilometre, yani 1000 kilometrelik projelerimiz devam ediyor. 50 yıl önce de bunlar yapılıyordu ama dünya değişiyor ve artık yeni teknolojiler ve sistemlere göre bunlar yapılıyor. Refahın merkezi batıdan doğuya kayıyor. Bu manada yaşadığımız dönemin anlayışıyla bu projeleri yapıyoruz." dedi.

- "Ulaştırma profesyonelleri şehir tasarımlarına dahil edilmeli"

Eski AB'nin Ulaştırmadan Sorumlu Komiseri Violeta Bulc​​​​​​​ ise bütün değişimlerin temelinde ulaştırmanın yattığını belirterek, "Şehir hayatında pek çok zorlukla karşılaşıyoruz. Yapay zeka ve yeni teknolojilerin kullanılmasıyla farklı değişimler de karşımıza çıkıyor. Ekosisteme dayalı çözümler aslında bütün hikayenin baş kahramanı olacak geleceğimizde. Önümüzdeki 30 yıla baktığımızda yeşil çevre ve teknolojilerin bir arada ilerlediğini göreceğiz. Önemli öge ise hizmetleri entegre etmek olacak." diye konuştu.

Dijital formattaki yeni teknolojilerin bütün ulaşımı desteklemesi gerektiğini aktaran Bulc, "Bu kargo da olabilir, insan da olabilir. Bunların hepsinin de aynı konsept, yani akıllı şehirler altında birleştirilmesi gerekiyor. İstanbul gibi 16 milyon insanın yaşadığı bir şehri düşünürsek buralarda temiz ve çevreye etkisi minimum olan çözümler gerekli. Şehirler kendi dinamiklerini oluşturarak hayatını devam ettiriyorlar. Şehirleri vatandaşlara vermek her şeyin temelinde. Ulaştırma profesyonelleri de şehir tasarımlarına dahil edilmeli. Özel araç sahipliğinden çok artık şehirlerde toplu taşımanın önemi daha çok dikkat çekiyor." ifadelerini kullandı.