banner89

banner88

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Yunan basınına açıklamalarda bulundu:

- "Yunan tarafından beklentimiz, artık maksimalist iddialarında ısrar etmeyerek, bölgenin zenginliklerinden birlikte ve barışçıl bir şekilde faydalanmanın yollarını düşünmeleridir"- "(Kıbrıs sorunu) Bu ihtilafı çocuklarımıza miras bırakmak istemiyorsak, gerçekçi olmalıyız. En gerçekçi çözüm, KKTC’nin güney komşusu ile eşit haklara sahip olduğu, iki devletli çözümdür"- "Maalesef Türkiye konusunda Yunan kamuoyunun doğru yönlendirilmediğini düşünüyorum"- "Ayasofya, Türkiye'nin iç meselesidir. Burada bizim gocunacak, çekinecek bir şeyimiz yok"- "Düzensiz göçün bir krize dönüşmesi esasen Avrupa'nın strateji ve vizyon eksikliğinden kaynaklanıyor"

Genel 18.07.2021, 09:58
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Yunan basınına açıklamalarda bulundu:

ATİNA (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bazı Yunan politikacıların, Rum politikacılarla birlikte Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) haklarını yok sayan maksimalist iddialar ortaya attıklarını belirterek, "Yunan tarafından beklentimiz, artık maksimalist iddialarında ısrar etmeyerek, bölgenin zenginliklerinden birlikte ve barışçıl bir şekilde faydalanmanın yollarını düşünmeleridir." dedi.

Altun, Yunan "Kathimerini" gazetesine verdiği mülakatta, Türk-Yunan ilişkileri, Kıbrıs meselesi, Doğu Akdeniz ve sığınmacı krizi gibi konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin kendisini ilgilendiren her bölgede sorunların diyalog yoluyla çözülmesini ve barışın hakim olmasını istediğinin altını çizen Altun, "Bu durum, Kıbrıs meselesi için de geçerlidir. Kıbrıslı Türkler, geçmişte yaşanan şiddet olaylarını sineye çekerek, on yıllardır Rumların makul davranmasını bekledi." şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türkü'nün Annan Planı'na "evet" dediğini anımsatan Altun, "Bana göre, iki toplumun birlikte yaşama ihtimali, Rumların AB'ye alındığı gün bitmişti. Buna rağmen yıllarca iyi niyetle gayret gösterildi. Ancak iyi niyetin bir sınırı var. Artık aynı çatı altında yaşamanın mümkün olmadığını herkes görüyor." ifadesini kullandı.

Altun, bu aşamadan itibaren Ada’daki iki toplumun, ancak iki komşu ülkenin vatandaşları olarak barış içinde yaşayabileceğine işaret ederek, "Bu ihtilafı çocuklarımıza miras bırakmak istemiyorsak, gerçekçi olmalıyız. En gerçekçi çözüm, KKTC’nin güney komşusu ile eşit haklara sahip olduğu, iki devletli çözümdür." dedi.

Türkiye'nin, Yunanistan başta olmak üzere tüm komşularıyla iyi ilişkilere sahip olmayı arzu ettiğine değinen Altun, aynı şekilde komşularından da saygı beklediğine vurgu yaptı.

Altun, son yıllarda iki ülke arasında yaşanan gerginliğin sebebininTürk tarafı olmadığını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Maalesef bazı Yunan politikacılar, Rum politikacılarla birlikte, Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin haklarını adeta yok sayan, maksimalist iddialar ortaya koydu. Uluslararası hukuka uygun olmayan bu iddiaları, Yunan halkına zaten sahip oldukları bir hak gibi sundular. Aynı zamanda bu iddialarını, AB’nin üye dayanışmasına dayanarak, sonuç almaya çalıştılar. Türkiye de hem kendi hem de Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını korumak için gereken adımları attı. Bugün bu planın inandırıcılığı yoktur. Hakkaniyete de uygun değildir. Dolayısıyla, Yunan tarafından da beklentimiz, artık maksimalist iddialarında ısrar etmeyerek, bölgenin zenginliklerinden birlikte ve barışçıl bir şekilde faydalanmanın yollarını düşünmeleridir."

- "Görüş ayrılıklarını tek başımıza bitiremeyiz"

Türkiye’nin Yunanistan ile çok büyük, çözümsüz sorunları olduğuna inanmadığını belirten Altun, "Ancak iki devlet arasındaki görüş ayrılıklarını tek başımıza bitiremeyiz. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, diyalog ve uluslararası mahkeme birbirinin alternatifi değildir. Bir kazan-kazan ilişkisi kurmak için diyalogdan başka yol yoktur. Oturup, konuşuruz; anlaşamadığımız bir husus kalırsa, bunu BM Şartı'nda kayıtlı bir mekanizmaya götürürüz. Yani bu iki unsur birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, Türkiye'nin, Ege ve Doğu Akdeniz'de haklarını savunmaya çalıştığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Çok açıkça söylemek istiyorum: Ne Yunanistan'ın ne de bir başka komşumuzun haklarında gözümüz yoktur. Maalesef Türkiye konusunda Yunan kamuoyunun doğru yönlendirilmediğini düşünüyorum. Yunan medyasını yakından takip eden biriyim. Gazetelerde sürekli Türkiye'nin Yunanistan'ı işgal etmek üzere olduğunu okuyup, şaşırıyorum. Dolayısıyla genel görüş, her zaman gerçekleri yansıtmayabilir. Kısaca söylemek gerekirse, Avrupa Birliği’nin (AB) kömürle yaptığını biz de bölgemizin zenginlikleriyle yapmalıyız. Bu çözüme ancak konuşarak ulaşabiliriz. İşte bu nedenle Yunan tarafının çekingenliğine rağmen ısrarla diyalogdan yana tavır koyduk."

- Ayasofya

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi konusuna da değinen Altun, bu konuda doğru anlaşılmayan hususlar olduğunu söyledi.

Altun, burasının bir kilise olarak inşa edilmekle birlikte, yüzyıllar boyunca cami olarak kullanıldığına dikkati çekerek, buranın müze haline getirilmesinin 70-80 yıllık bir konu olduğunu aktardı.

Bu meselede bir müzenin camiye dönüştürülmesinin söz konusu olmadığını dile getiren Altun, bu kararı hükümetin değil, mahkemenin verdiğine işaret etti.

Altun, Ayasofya'da Müslümanların ibadet etmesinin, buranın insanlığın ortak mirası niteliğini değiştirmediğini belirterek, "Notre Dame Kilisesi'nde ibadet edilmesine 'Dünya Mirası listesinde' diyerek itiraz edebilir miyiz? Ayasofya, Türkiye'nin iç meselesidir. Burada bizim gocunacak, çekinecek bir şeyimiz yok." dedi.

- 15 Temmuz

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Altun, "Türkiye 15 Temmuz'da çok sıra dışı bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Yunan uçaklarının Atina'yı bombaladığını, tankların arabalarınızı ezerek hareket ettiğini, sokaklarda sivillerin infaz edildiğini hayal edin. Ben böyle bir durumu hiçbir toplumun yaşamasını arzu etmem. Öte yandan 15 Temmuz, Cumhurbaşkanımızın Türk milletine nasıl bir özgüven aşıladığını, halkımızın demokrasiyi nasıl sahiplendiğini göstermiştir." şeklinde konuştu.

Altun, Avrupa'nın, 15 Temmuz sonrası Türkiye’ye gereken desteği vermediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Yunanistan'ın sığınma hakkı verdiği darbecileri hatırlayın. Bu kişiler, darbe girişimi başarısız olunca, askeri helikopterle Yunanistan'a kaçtı. Bu darbeciler Türkiye'ye iade edilmediği gibi, onlara siyasi sığınmacı gibi muamele gösterildi. Komşumuz Yunanistan gibi darbe gerçeğini yakından tanıyan bir ülkeden farklı bir davranış beklerdik. Hala da bekliyoruz."

- "Türkiye güçlü bir lidere sahiptir"

Türkiye’nin, Afrika’dan, Latin Amerika’ya, Kafkaslardan, Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Orta Doğu’ya kadar birçok bölgede etkin ve yapıcı bir rol oynadığını kaydeden Altun, "Birileri Türk Dış Politikası hakkında yıllardır 'eksen kayması' tartışması yapıyor. Bu tür iddiaları ciddiye alanları iki gruba ayırabiliriz: Öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye'nin etkinliğinden rahatsızlık duyanlar var. Bunlar ortaya bazı iddialar atıyor. İkinci grup ise bu iddiaların peşine takılan, gerçek dünyayı tanımayanlardan oluşuyor. Biz bu tartışmaları ciddiye alarak, göz önünde bulundurarak hareket etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, köklü bir devlet geleneğine ve güçlü bir lidere sahiptir. Biz işimize bakıyoruz." ifadelerini kullandı.

Altun, ABD ile FETÖ ve terör örgütü YPG/PKK gibi konularda anlaşmazlıkları olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'de darbe yapmaya kalkışan bir teröristin veya vatandaşlarımızı hedef alan bir örgütün 'stratejik ortak' dediğimiz bir ülke tarafından himaye edilmesi elbette yanlış bir politikadır. Aynı şekilde F-35 konusunda yanlış hareket ettiklerini düşünüyoruz. Bu konuda bazı haklarımız var. Aynı şekilde ABD'nin kendi perspektifinden bakarak, mutabık olmadığı noktalar olabilir. Önemli olan sorunlu alanları paranteze alarak, iş birliği alanlarına odaklanmaktır. Bu sadece Türkiye-ABD ilişkileri için geçerli değil. Bugün Afganistan'da birlikte atacağımız adımlar, bunun güzel bir örneği."

Sığınmacı kriziyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Altun, "Düzensiz göçün bir krize dönüşmesi esasen Avrupa'nın strateji ve vizyon eksikliğinden kaynaklanıyor." diye konuştu.

Altun, 2016’da AB ile yapılan anlaşmaya işaret ederek, "AB, anlaşmadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, Türkiye'nin Suriye'den kaynaklanan göçmen yükününün boyutlarını anlamak istemedi. Peki Türkiye, AB’nin riayet etmediği bir anlaşmanın yükümlülüklerini tek başına nasıl yerine getirsin? Dolayısıyla ortada bir sorun varsa, bunu Brüksel’de aramak gerekiyor." dedi.

- "Türkiye güçlü olursa Avrupa da güçlü olur"

Türkiye’nin mülteciler konusunda 10 yıldır üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini aktaran Altun, "Türk halkı bu kadar insani ve ahlaki bir davranış içinde olmasaydı Suriye’nin yarısı Avrupa’da olurdu. Biz sadece bir ev sahipliği yapmadık. Aynı zamanda Suriye’de DEAŞ ve PKK’nın kontrol ettiği yerleri terörden temizleyerek buralarda güvenli bölgeler kurduk." ifadelerini kullandı.

Altun, bu güvenli bölgelerde altyapı, eğitim ve sağlık gibi hizmetler verildiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz bu asgari koşulları sağladığımızda zaten yüz binlerce sığınmacı topraklarına döndü. Bu bölgelerde üretim ve ticaret yeniden başladı. Açıkça söylüyorum: Düzensiz göçle en etkin mücadele yöntemi, sorunların kaynağını çözerken, Türkiye’ye destek olmak ve bu desteği de sadece maddi yardıma indirgememek ve insan odaklı düşünmektir. Bunun için de yapılan anlaşmanın güncellenmesi gerekmektedir. Türkiye güçlü olursa Avrupa da güçlü olur. Ama yapısal sorunlara palyatif çözümler getirmeye çalışırsak bu 'kriz' bitmez. Bu yapısal sorunları Türkiye’nin tek başına çözmesini beklemek de hayalcilik olur."​​​​​​​

Yorumlar (0)
6
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 16 23
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Kasımpasa 16 20
11. Konyaspor 16 20
12. Rizespor 16 20
13. Trabzonspor 16 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 16 9
19. A.Demirspor 16 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Amed Sportif 17 25
8. Ahlatçı Çorum FK 17 25
9. İstanbulspor 17 24
10. Ankaragücü 17 24
11. Manisa FK 17 23
12. Pendikspor 17 23
13. Gençlerbirliği 17 23
14. Esenler Erokspor 17 22
15. Boluspor 17 22
16. Ümraniye 17 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 17 14
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 17 42
2. Chelsea 18 35
3. Nottingham Forest 18 34
4. Arsenal 17 33
5. Newcastle 18 29
6. Bournemouth 18 29
7. M.City 18 28
8. Fulham 18 28
9. Aston Villa 18 28
10. Brighton 17 25
11. Tottenham 18 23
12. Brentford 17 23
13. West Ham United 18 23
14. M. United 18 22
15. Everton 17 17
16. Crystal Palace 18 17
17. Wolves 18 15
18. Leicester City 18 14
19. Ipswich Town 17 12
20. Southampton 18 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12
Kocaeli Haberleri