Diyarbakır anneleri yağmur altında evlat nöbetini sürdürdü

DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemi yağmura rağmen devam etti.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı evlat nöbeti 810'uncu gününde sürüyor.

Dağa kaçırılan oğlu Mehmet için eylem yapan anne İmmihan Nilifırka, evladının Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinden mezun olmasına iki ay kala dağa götürüldüğünü, elindeki kalem alınarak silah verildiğini söyledi.

Nilifırka, "Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. Hani Mehmet'imin hakkı? Mehmet öğrenciydi, iki ayı kalmıştı, muhabir olacaktı. Mehmet ailemize, vatana ve millete hayırlı bir evlat olacaktı. Maalesef HDP'nin siyasi uzantıları oğlumu zorla dağa kaçırdı. Mehmet dayanacak gücümüz kalmadı, çık gel. Ailece, kulağımız telefonda, gözümüz kapıda seni bekliyoruz. Baban, ablan ve kardeşlerin perişan. Gel seni çok özledim." dedi.

- "Yağmur ve çamur demeden hakkım olan evladımı istiyorum"

Oğlu Ramazan için eylem yapan anne Mevlüde Üçdağ ise çocuk haklarından bahsedenlerin çocukları dağa kaçırdığını belirtti.

Evlatlarını almadan eylemden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Üçdağ, "PKK'ya sesleniyorum, artık yeter. Çocuklarımızı verin, o kirli ve kanlı ellerinizi çocuklarımızın üzerinden çekin. Yağmur ve çamur demeden hakkım olan evladımı istiyorum. Çocuğum hafız olmak için gün sayıyordu ama maalesef HDP tarafından kandırılıp götürüldü. O hayaller yarım kaldı. Oğlum, 33 anne gibi ben de sana kavuşmak istiyorum. Ölmeden sana sarılmak, seni koklamak istiyorum. Seni doya doya öpmek istiyorum. Kaç gel." ifadesini kullandı.

- "Dağ sizin yeriniz değil"

17 yaşında dağa kaçırılan oğlu Yusuf'a kavuşma ümidiyle evlat nöbetini sürdüren baba Celil Begdaş ise evlatlarından ayrı oldukları için huzurlarının kalmadığını ifade etti.

Dünya Çocuk Hakları Günü'nde oğlundan ayrı olduğunu vurgulayan Begdaş, "Tüm çocuklara sesleniyorum; anne ve babalarınızın halini görün. Bayram, yağmur, kar ve hastalık demeden sadece size kavuşmak için, sizi dağdan indirmek için buradalar. Dağ sizin yeriniz değil. Gelin artık." diye konuştu.