Katar, Suudi Arabistan ile Lübnan arasında krize yol açan Kardahi'nin ifadelerini kınadı

DOHA (AA) - Katar, Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi'nin Suudi Arabistan'ı eleştiren ifadelerine tepki göstererek, Lübnan'a gerginliği ortadan kaldırmak için acil adım atma çağrısında bulundu.

Katar Dışişleri Bakanlığından, Kardahi'nin, Suudi Arabistan'ın yanı sıra 3 Körfez ülkesinin Lübnan'daki büyükelçilerini çekmesine neden olan ifadelerine ilişkin yazılı açıklama yayımlandı.

Kardahi'nin sözlerinin kınandığı açıklamada, "Lübnan Enformasyon Bakanı'nın söz konusu tutumu, kendi ülkesine ve Arap ülkelerinin davalarına karşı sorumsuzca bir tutumdur. Lübnan'ı dış ülkelerle krize sokmamalıydı." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada Lübnan hükümetine, kardeş ülkeler arasındaki gerginliği ortadan kaldırmak ve durumu sakinleştirmek için acil ve kararlı bir şekilde gerekli adımları atma çağrısında bulundu.

Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi'nin Yemen'le ilgili olarak Riyad yönetimini eleştiren açıklamaları üzerine önce Suudi Arabistan, ardından Bahreyn, bugün de Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Lübnan'daki Büyükelçisi'ni geri çağırmıştı.

- Lübnan Enformasyon Bakanı'ndan Riyad'a Yemen suçlaması

Kardahi, daha önce katıldığı ve 27 Ekim'de yayınlanan bir televizyon programında Husiler ve Yemen'e ilişkin soru üzerine Riyad'ı suçlayıcı ifadeler kullandığı bir değerlendirmede bulunmuştu.

"Hizbullah gibi Husilerin de silahlı bir örgüt olarak kendi toprağını savunduğunu düşünüp düşünmediğine" ilişkin soruya Kardahi, "Tabii ki toprağını koruyor. Şahsi görüşüm, Yemen'de bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Savaş uçaklarıyla evler, binalar, köyler ve şehirler saldırılara maruz kalıyor." yanıtını vermişti.

Enformasyon Bakanı Kardahi'nin bu ifadeleri üzerine Başbakan Necib Mikati, yazılı bir açıklama yayımlamıştı.

Açıklamada, Kardahi'nin bakanlık görevine başlamadan önce bir televizyon programında Yemen'le ilgili bazı ifadeler kullandığı, bunun hiçbir şekilde şu anki konumunu yansıtmadığı belirtilmişti.

Kardahi'nin açıklamalarının reddedildiği vurgulanırken söz konusu ifadelerin hiçbir şekilde Lübnan'ın Arap ülkeleri ve özellikle Suudi Arabistan ile olan siyasetini yansıtmadığı kaydedilmişti.