Kocaeli Çevre Şurası başladı

Kocaeli Uluslararası Kongre Merkezi'nde düzenlenen şuranın açılış töreninde konuşan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, dünyayı kirleten, ekosistemi bozan güçlerin kendilerini terbiye etmedikleri sürece, diğer ülkelerin çaba göstermelerinin ne kadar anlamı olduğunun tartışma konusu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin son 20 yılda çevreye çok büyük yatırımlar yaptığını, Kocaeli'nin de model şehirlerden biri olduğunu vurgulayan Yavuz, kentte biyolojik arıtmadan dere yataklarının debilerinin ölçülmesine, baca gazlarının anlık izlenmesinden yer istasyonlarıyla hava kalitesinin ölçülmesine kadar birçok alanı kapsayan çok güzel çalışmalar yapıldığını anlattı.

Yavuz, herkesin aslında mutlu olmayı ve huzur içinde yaşamayı hedeflediğine dikkati çekerek, "Bunun yolu aslında paradigmadan geçiyor. İnsanları, kabulleri yönetir. Eğer davranışlarımızla düşündüklerimiz arasında fark varsa burada problem var. Ya kabullerimizde ya davranışlarımızda sorun var. Eğer siz düşündüklerinizle yaptıklarınız arasında ciddi fark görüyorsanız, oturup düşünmek gerekiyor. O yüzden dünyada bir samimiyetsizlik olduğunu hepimizin söylemesi gerekiyor." dedi.

Kadim ve doğal yasalara tekrar dönmeye, onlarla bir kez daha buluşmaya ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Yavuz, dünyada bu paradigma değişikliğini sağlayabildikleri takdirde sorunun çözülebileceğini kaydetti.

"Müsilajın adı derttir"

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da çevre ve iklim değişikliği konularının 1970'li yıllardan itibaren tartışılmaya başlandığını, çevrenin bilimselden öte politik bir mesele olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2053 yılı için sıfır emisyon hedefinin aslında 2000'lerin başından beri konuşulduğunu ama fark edilmediğine dikkate çeken Büyükakın, "Aynı şekilde müsilaj da öyle. Müsilajı biz fark etmiyorduk ama balıkçılar... Ben balıkçı kasabasında büyüdüm sayılır. Balıkçıların kendi arasında müsilajın adı derttir. Yıllardır söylüyorlar, yıllardır müsilaj var. Sadece denizin yüzeyine çıktığında biz onu gördük." diye konuştu.

Dünyanın müsilaja yönelik yapılması gerekenleri bildiğini ifade eden Büyükakın, şunları söyledi:

"Bilim adamlarının söylediklerini, politikacılar anlamıyor değiller. Sorun, politik olarak uygulanabilir olmayışı. Politik çevrimler diye bir literatür vardır bizde, politik karar alma mekanizmalarının miyopluğu nedeniyle alınması gereken kararları bilmeye rağmen almamak. En güçlü mekanizma, sivil toplumdur. Sivil toplum ne kadar güçlenirse aslında iklim değişikliğine karşı yapılması gerekenleri hızlı yapma konusunda adımlarımız da hızlı olacak."

"Küresel ısınma problemi yaratmayacak yaşam biçimi inşa edilmeli"

Büyükakın, artık insanlığın daha fazla felsefe yapmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Niye daha fazla felsefeye ihtiyaç var çünkü bilimle ilgili yapılması gerekenler yapılıyor. Belki kutsal kitaplara, peygamberlerin, bilge kişilerin sözlerine biraz daha kulak vermek gerekiyor. Peygamberimizin sözleri var, 'Bir nehirde abdest bile alıyor olsanız, israf etmeyin.' Ya da 'Kıyamet bile kopuyor olsa, elinizde fidan varsa onu dikin' diyen bir yaklaşım. Böyle düşünen, evrene böyle bakan bir kafa aslında küresel ısınma problemi yaratmayacak bir yaşam biçimi inşa eder." ifadelerini kullandı.

Dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 75'ini G7 ülkelerinin yaptığına, ondan sonra da yeşil standardı getirdiğine dikkati çeken Büyükakın, "'Yeşil standart gelmesin, su kaynaklarının daha verimli kullanılması tartışmaları yapılmasın, hava kalitesi konuşulmasın' diye söylemiyorum, 'bunları konuşarak meseleyi çözemeyiz' diye söylüyorum. Aslında bir felsefik problem de var." dedi.

Konuşmaların ardından doğa savunucusu Güven İslamoğlu, insanların iklim değişikliğine etkisiyle ilgili sunum gerçekleştirdi.

Kentin çevre politikalarına yön verecek Kocaeli Sürdürülebilir Çevre Eylem Planı'nın ortaya çıkarılması amacıyla 13 ana başlıkta düzenlenen şura, bugün sona erecek.