Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde verilen öğle yemeği sonrasında birçok sağlık personelinin kusma, ishal ve mide bulantısı gibi zehirlenme belirtileri şüphesiyle acil servise başvurduğu öğrenildi. Öğle yemeğinden zehirlendikleri iddia edilen 200’e yakın sağlık personeli tedavi için çeşitli hastanelerde yatarak ve ayakta tedavi edildi. Zehirlenme şikâyeti ile kuruma başvuran çalışanlara normal muayene imiş gibi giriş yaptırılarak kayıtlara geçtiğini dile getiren Farabi Hastanesi çalışanları, duruma itiraz edenlere de "başhekimin emri, yapacak bir şey yok" denilerek olayın üstü kapatılmaya çalışıldığı iddia edildi. Başhekimin günlerce yerel ve ulusal basında, hatta mecliste gündeme gelerek konuşulmasına rağmen hala görevi başında tutulması ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürünün 180 personele sarı zarf göndererek çalışanlara mobing uyguladığı geçtiğimiz günlerde basına yansımış, Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmasına rağmen 2 yıldır her gün geriye giden kurumda, Destek Hizmetleri Müdürlüğünün hiç ortada olmadığı, merkezi sistemin çalışmaması nedeniyle her serviste 2-3 elektrikli ısıtıcı çalıştırılarak çalışanlar ısınmaya çalışması ile devletin zarara uğratıldığı iddia edilmişti. Yine iddialara göre yemek zehirlenme olayının Başhekim tarafından ört pas edilmeye çalışıldığı öne sürülerek personelin susturulmak istendiği ileri sürülüyor. Dün yaşanan 200 çalışanın zehirlenme sonucu 80 kişinin serum takılarak yatarak tedavi görmesi, çalışanları adeta çileden çıkardığı belirtiliyor. Başhekimin her şeyde olduğu gibi yemek konusundaki şikayetlere duyarsız kaldığını söyleyen hastane çalışanları, "biz onlarca defa yemekleri ve firmayı şikayet ettik, arkadaşlarımız uzun bir süredir yemeklerden şikayetçiler hatta yemek yemiyorlar. Hiçbir şikâyetimiz işleme alınmadığı gibi buda kulak arkası edildi. Bazı arkadaşlarımız tehdit edildi." ifadelerini kullandı. Hastane çalışanları, "Biz zaten çok zor şartlar altında, canımızı dişimize takarak çalışıyoruz. Bu şartlar altında ne yazık ki aç karnına çalışıyoruz çünkü yemekler yenilecek gibi değil. Düzeltilmesi için şikayet edince de işimizden edilmekle tehdit ediliyoruz. Başhekim ve yönetimi hepimizin üzerinde bir psikolojik baskı kurmuşlar. ‘Şu siyasetçi, bu siyasetçi bizim elimizde, bize kimse bir şey yapamaz’ diyorlar. Ne yapmamız gerektiğini biz de bilmiyoruz, illa birilerinin ölmesi mi gerekiyor!" diyerek şikayetlerini dile getirdiler.