Van'da bir araya gelen aşiret temsilcileri toplumsal sorunları görüştü

Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, Tuşba ilçesindeki 15 Temmuz Parkı Konferans Salonu'nda düzenlenen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, toplumun devletle olan ilişkilerinin tartışılacağı toplantıda hem bölge hem de ülke için iyi sonuçların çıkacağını söyledi.

Aşiretlerin bölgedeki öneminden bahseden Bilmez, şöyle konuştu:

"Aşiretlerin bölgemizdeki kültür taşıyıcıları olduğunu da biliyoruz ancak gelişen dünyayı da algılamamız gerekiyor. Z kuşağı ile aşireti nereye oturtacağımızı tartışmalıyız. 'Özgür birey, demokratik toplum' diyerek aşireti oy deposu görüp Ankara'da pazarlayanları da unutmamalıyız. Ne olur bu konuda eksikliklerimizi de görelim. Devletin içine sızmış FETÖ'nün bu bölgede yaptığı zulümleri unutmayalım. Ama burada gariban halkı pazarlayanları da unutmamamız lazım. Bu çalıştayın iyi sonuçlara vesile olacağını, bugün bunları konuşuyor olmamızın da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Tarih boyunca bu coğrafyada yaşayanlar kardeş olmuştur. Bundan sonra da kardeş olacaktır."

KAF Başkanı Rasim Aslan ise yeni bir başlangıcın ilk temellerini atmak üzere bir araya geldiklerini anlattı.

Aşiret kavramının bulundukları coğrafyanın binlerce yıllık toplumsal, politik, ekonomik ve sosyolojik bir gerçeği olduğunu dile getiren Aslan, "Aşiretlerimiz, toplumumuzun inkar edilemez bir yaşam, kültü ve yönetim tarzıdır. Bizim savunduğumuz şey, körü körüne bağlandığımız bir bağnaz aşiretçilik tarzı değil. Tam tersine iyiliği destekleme, kötülüğü men etme, paylaşım, sevgi, saygı ve birliğin oluşumudur. Aşiretler huzur ve barışın sağlanması amacıyla vardır." dedi.

 "Başlık parasını tamamen kaldıracağız"

Aslan, acılarını paylaşarak azaltmayı, mutlulukları paylaşarak büyütmeyi şiar edindiklerini belirterek, yaşadıkları coğrafyanın tarih boyunca çok acı olaylara sahne olduğunu hatırlattı.

Bu acıların tekrar yaşanmaması için bir araya geldiklerini vurgulayan Aslan, şunları kaydetti:

"Kan davaları olmasın, insanlar ölmesin, kadınlar ve çocuklar korunsun istiyoruz. İnsanlığın en asil unsuru olan kadınlarımız, medeniyetlerin kurulmasındaki gerçek kahramanlardır, hak ettikleri değeri görsünler, özgüven, onur ve cesaretle yaşasınlar istiyoruz. Her türlü bireysel ve toplumsal şiddet tamamen ortadan kalksın diye hep birlikte çabalayacağız. Temiz bir toplum oluşturma çabası içerisinde olacağız. Bazı toplumsal değişim ve dönüşümlere öncülük etmemiz gerekir. Bu kapsamda hangi isimle olursa olsun başlık parasını tamamen kaldıracağız. Çocuk ve yaşlı evliliklere hep birlikte karşı durmalıyız. Zorla evlendirme ve berdel gibi oldukça çağdışı, insan hakların aykırı olgulara izin verilmemeli. Düğünlerin masrafları mümkün olduğunca en aza indirilmeli."

Düğünlerdeki yardımlaşmanın sadece zarf usulüyle yapılmasını istediklerini aktaran Aslan, "Her türlü uyuşturucu maddeye karşı kararlı bir duruş ile mücadele edilmeli. Aşiretler devletimizin en zor günlerinde her zaman canı ve malıyla en ön safhada olmuşlardır. Bulundukları bölgelerde düşman saldırılarına karşı kararlılıkla savunmuşlardır." ifadelerini kullandı.

"Aşiretlerin devreden çıktığında bölgenin yaşadığı aksaklıkları biliyoruz"

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan da bölgede aşiret gerçeğinin yıllardır yapısını koruduğunu ve asla inkar edilemeyeceğini ifade etti.

Toplumsal yapının korunmasında aşiretlerin önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Sayan, şu değerlendirmede bulundu:

"Aşiretler devreden çıktığında bölgenin yaşadığı eksikleri, aksaklıkları biliyoruz. Bölgemiz kan ağlıyor. 'Aşiretler kötü, aşiretleri buradan atın.' diyenlere sesleniyorum. Bugün bölgemizin karşı karşıya kaldığı tefeciliği önleyebiliyor muyuz, uyuşturucuya alıştırılmış gençlerimizi engelleyebiliyor muyuz, kan davalarından birbirlerini öldürenleri görebiliyor musunuz, iki aile arsındaki kız kaçırma olayından kaynaklanan kan davasına siyasilerimizin, devletimizin gücüne rağmen engelleyebiliyor musunuz?Durduramıyorsunuz. Bütün bunları aşiretlerimiz durdurabiliyordu."

Bölgemizin yıllardır içinde bulunduğu terör belasından nasıl kurtulacağız, kimsenin bir formülü var mı? Eğer aşiretler ayaklanmış olsaydı, 'Kan ve gözyaşı istemiyoruz' deseydi, PKK'ya isyan etseydi, 40 yıldır bu kan ve gözyaşı devam edebilir miydi, yok. Biz aşiret temsilcileri olarak birleşmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Çalıştay, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenlerinin aşiretlerin sosyolojik yapılarını değerlendireceği oturumla devam etti.