banner89

banner88

Dövize Endeksli Mevduat: Faiz artırımından farkı ne, hiperenflasyon riski var mı?

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, bu enstrümanın olası sonuçlarını ve faiz artırımından farkını BBC Türkçe için değerlendirdi

EKONOMİ 22.12.2021, 09:26
Dövize Endeksli Mevduat: Faiz artırımından farkı ne, hiperenflasyon riski var mı?

Yeni Ekonomik Model (YEM) çerçevesinde uygulanan düşük faiz politikası, özellikle geçen haftaki dördüncü faiz indirimini takiben kurda çok hızlı değer kayıplarını tetikleyince Pazartesi akşamı Dövize Endeksli Mevduat (DEM) enstrümanı devreye sokuldu.

Kurdaki yıkıcı hareketin sürdürülebilir olmadığı, bu nedenle er ya da geç bir önlem gelmesi bekleniyordu. Enflasyonist baskılara karşı en etkin silah olan faiz aracının kullanılmayacağın hükümet tarafından net bir dille ifade edilmişti. Bu nedenle iktisatçılar arasındaki yaygın görüş, kurdaki baskıların önce hafif sonra daha ağır sermaye kontrolleriyle bertaraf edilmeye çalışılacağı şeklinde idi.

Sermaye kontrolü endişesinin bankacılık sisteminden çıkışları başlattığı, hızla artan oynak kurun ekonomide ciddi tıkanıklıklara sebep olduğu, iş dünyası temsilcilerinin art arda endişelerini dile getirdiği bir noktada Dövize Endeksli Mevduat enstrümanı ilan edildi.

Bu yeni enstrüman, tasarrufların TL olarak tutulmasını, eğer TL'de dövize karşı değer kaybı olursa bu farkın tasarruf sahiplerine ödenmesini öngörüyor. Bu şekilde TL'deki hızlı değer kaybının önüne geçilmesi hedefleniyor. Eğer DEM'e geçiş DTH'lardan gelirse aradaki kazanç farkı TCMB tarafından, TL mevduatlardan gelirse Hazine tarafından ödenecek.

Riskin bu şekilde garantiye alınması bedelsiz değil elbette. TCMB'nin para basması enflasyon, Hazinenin kaynak aktarımı ise vergi gelirlerimizin mevduat sahiplerine aktarılması demek.

İyi senaryo ve kötü senaryo

Sermaye kontrollerine gidilmeden, DEM yolu ile TL talebinin artırılmaya çalışılması piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Ancak burada da iyi ve kötü senaryolar mevcut. İyi senaryo DEM'in yolun bundan sonrasında dövize geçişleri azaltması ve bu şekilde TL'deki değer kaybının yavaşlaması olur.

Kötü senaryoda DEM döviz talebindeki artışı durduramaz. Bu durumda kur artışı Hazineyi ve TCMB'yi ciddi bir genişleme zorunda bırakır. Şayet vergilerde bir artış olmazsa (ki seçim öncesi bu olasılık yok denecek kadar az) bütçe açığı artar. Bu durum, sonu hiperenflasyona kadar giden bir süreçle sonuçlanabilir.

Tasaarruf sahipleri DEM'e geçer mi?

TL'nin değer kazanması beklenirse:

Tasarruf sahiplerinin ellerindeki dövizi satıp DEM'e geçmeleri büyük ölçüde beklenti ve güven ile ilintili. Şayet döviz kurundaki hareketin spekülatif olduğuna ve TL'nin değer kazanacağına dair bir inanç oluşursa o zaman döviz yüksekken satıp DEM'e geçmek tasarruf sahibi açısından mantıklı olur. Ancak son üç ay içerisinde ciddi bir enflasyon ve kur şoku ile karşılaşmış, alım gücünün günlük olarak erimesini seyretmek durumunda kalmış hane halkının sarsılmış olan güvenini yerine koymak sanıldığı kadar kolay olmayabilir.

TL'nin değer kaybetmesi beklenirse:

Bir taraftan kurdan ve maaşlara yapılan zamlardan gelecek enflasyon, bir yandan da ABD merkez bankası Fed'in 2022 yılında üç faiz artışına gitmesi beklentisinin TL üzerinde baskı yaratması kaçınılmaz. Kurdaki artış beklentisi, yüzde 15 civarındaki mevduat faizinden yüksek olursa o zaman elinde halihazırda döviz tutanların DEM'e geçmesinin bir avantajı olmaz. Ama yine de yeni döviz talebine karşı DEM makul bir alternatif olur.

DEM ile faiz artırımının farkı nedir?

İdeal olan, TL'deki değer kayıplarının politika faizini yukarı çekerek giderilmesi olurdu. Böyle bir kararın DEM uygulamasına göre avantajları şunlar olurdu:

  • Faiz artırımı, bir yandan TL'ye değer kazandırırken, bir yandan da enflasyonla mücadeleye karşı atılmış en somut adım olurdu. DEM ile sadece TL'nin değer kazanması hedeflenirken enflasyonu azaltmak şöyle dursun bilakis para basarak hiperenflasyonu tetikleme potansiyeli var. Yani ortodoks politika enflasyonu düşürürken mevcut politika enflasyonist baskıları daha da artırıyor.
  • Dövizin değer kazanmasının devamı durumunda DEM bütçeye önemli bir yük bindirecek. Oysa faiz artışının bütçeye bir maliyeti yok. Bütçe disiplini son 20 yılda enflasyon ve cari açık gibi kronik kırılganlıklarımıza rağmen ekonomimizin en sağlam göstergelerinden biri olarak yer almıştı. DEM ile bu ekonomik avantajımızı da kaybetmemiz ülke risk primi ve borçlanma maliyetimiz açısından önemli bir tehdit.
  • DEM'deki iyi senaryo durumunda kurdaki değer kayıpları yavaşlar. Bu durumda yüzde 15 civarındaki TL mevduat faizi ve yüzde 40'u aşan enflasyonun sonucunda tasarruf sahibi yüzde -25'yi aşan ciddi bir negatif reel getiri ile seneyi kapatmak durumunda kalır. Yani TL tasarrufların yaklaşık dörtte biri enflasyona karşı eriyebilir.

DEM'deki kötü senaryo durumunda TL dövize karşı değer kaybını sürdürür. Bu durumda önemli miktarda vergi geliri mevduat sahiplerine aktarılır. Mevduat sahipleri reel olarak kazançlı çıkıyor gibi görünse de makroekonomik açıdan ciddi bir kriz yaşanır. TCMB para basar, enflasyon tetiklenir. Yani hem iyi senaryo hem de kötü senaryo net kayıplarla sonuçlanır.

Buna karşılık, geleneksel politika izlenir ve faiz artırılırsa hem Hazineden kaynak aktarılmaz, hem enflasyona karşı mevduat sahiplerinin reel getirisi korunur hem de ileriye dönük enflasyonist baskılara karşı mücadele başlar. Şüphesiz ki faiz artırım acı reçetedir ve kısa vadede ekonomi üzerinde yavaşlatıcı bir etkisi olacaktır. Ancak bir kere fiyat istikrarı sağlandıktan sonra gelir dağılımı düzelecek, yoksulluk azalacak, öngörülebilirlik artacak, yatırımlar ve istihdam yükselecek, cari açık daha makul seviyelere inecektir. Enflasyonu göz ardı etmek ve mücadele etmekten kaçınmak daha da artan bir enflasyon olarak geri gelir.

Enflasyon pahasına büyüme amaçlı politikalar ise er ya da geç geri teper. Oluşan problemlere karşı geliştirilen DEM türü çözümler kalıcı bir rahatlama sağlamadığı gibi enflasyon sorununu öteleyerek problemlerin daha da derinleşmesine sebep olur.

DEM ile YEM birbiri ile çelişmez mi?

DEM kurdaki değer kayıplarını sakinleştirmeyi ve belki bir alt sınır oluşturmayı amaçlıyor. Diyelim ki DEM başarılı oldu ve Dolar kurunun görece daha makul 13 TL seviyelerinde sakinleşmesini sağladı. Peki bu durum YEM ile hedeflenen fiyat avantajı ile çelişmeyecek mi? Yani YEM TL'yi zayıflatmayı hedeflerken DEM bunu engellerse o zaman yolun bundan sonrasında YEM nasıl işleyecek? Bir taraftan enflasyonist baskılar artarak devam ederken kurda eğer enflasyon üzerinde bir değer kaybı olmazsa kur giderek rekabetçiliğini kaybetmeyecek mi? Durum böyle iken TCMB hangi gerekçe ile faiz indirebilecek? Eğer faiz indirimleri sonrası TL talebi azalmazsa bu durumda faiz indirimlerinin amacı ne olacak?

DEM ile parasal aktarım mekanizması nasıl etkilenir?

DEM mevduat sahiplerine örtük bir faiz artışı sağlıyor. Ancak bunu geleneksel para politikası ile gelen faiz artışı ile karıştırmamak lazım. Merkez bankası faiz artırdığı zaman bankaların fonlama maliyeti artar. Bunun sonucunda mevduat faizi ve kredi faizi yükselir. DEM ile gelen faiz artışı ise bankanın fonlama maliyetine yansıyan bir artış değil. Bu nedenle artan enflasyonist baskı ve riskler haricinde söz konusu örtük faiz artışının ekonomi üzerinde dezenflasyonist bir etki yaratmasını beklemem.

Bilakis TL'deki değer kaybı genişlemeci para ve maliye politikasını devreye sokarak enflasyonist etkileri artıracaktır. Kötü senaryo durumunda ise bu durum hiperenflasyon riskini beraberinde getirecektir.

Haber, kaynağından değiştirilmeden aktarılmıştır.

Yorumlar (0)
6
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 16 23
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Kasımpasa 16 20
11. Konyaspor 16 20
12. Rizespor 16 20
13. Trabzonspor 16 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 16 9
19. A.Demirspor 16 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Amed Sportif 17 25
8. Ahlatçı Çorum FK 17 25
9. İstanbulspor 17 24
10. Ankaragücü 17 24
11. Manisa FK 17 23
12. Pendikspor 17 23
13. Gençlerbirliği 17 23
14. Esenler Erokspor 17 22
15. Boluspor 17 22
16. Ümraniye 17 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 17 14
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 17 42
2. Arsenal 18 36
3. Chelsea 18 35
4. Nottingham Forest 18 34
5. Newcastle 18 29
6. Bournemouth 18 29
7. M.City 18 28
8. Fulham 18 28
9. Aston Villa 18 28
10. Brighton 18 26
11. Brentford 18 24
12. Tottenham 18 23
13. West Ham United 18 23
14. M. United 18 22
15. Everton 17 17
16. Crystal Palace 18 17
17. Wolves 18 15
18. Leicester City 18 14
19. Ipswich Town 18 12
20. Southampton 18 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12
Kocaeli Haberleri