Hangi siyasi partide olursa olsun, partisi ile ilgili fikir ve düşüncelerini hiçbir siyasi kaygı taşımadan dile getiren ve bu düşüncesinin arkasında omurgalı bir şekilde duranları seviyorum.
Lidere biat etmeden yanlışa yanlış, doğruya doğru diyenler belki siyasi arena da çok çabuk harcanıyorlar ama “omurgalı” siyasetleri en azından bulundukları siyasi yapılanma için öncü çıkışlar olarak tarih süzgecinde yer alıyor ve konuşuluyor.
Mesela İsmet İnönü’nün, “bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” sözü gibi.
Merhum ismet İnönü siyaset tarihine bu sözleri ile adeta not düşmüştür.
CHP’nin Kocaeli kanadında bir isim şu sıralar gündemde!
CHP’nin gençlik yapılanmasından gelen bu isim hem parti hem de ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı) ile yakından ilgileniyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu başkanı olduğu CHP’de “Kemalist” düşünce üzerinden yürüyüşüne devam ediyor.
İşte bu isim Taylan Bingöl!
Taylan Bingöl benim de sürekli gündeme getirdiğim bir konuda önemli bir adım attı. CHP Genel Merkezi için bir dilekçe hazırladı, bu dilekçeyi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunacağını açıkladı. Dilekçeyi sosyal medya üzerinde de paylaşarak tüm CHP üyelerini de bu harekete katkı sunmaya davet etti.
Ne dedi?
“Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli genelinde 2023 Milletvekilliği sıralamasında önseçim artık zorunludur! Önseçim kararı da parti tüzüğü gereği CHP Parti Meclisi kararına bağlıdır. Bu bağlamda her ne kadar CHP Kocaeli İl ve ilçe başkanları yüksek sesle ön seçim istiyor olsalar da seslerini parti meclisine duyuramamış olabilir.
CHP üyesinin; CHP aday sıralamasında belirleyici olmasının en doğal ve temel hakkı olduğunu; demokrasiye inanan herkes bilmektedir. Tartışmasız herkesin istediği önseçim talebimi de yazılı olarak net bir tavır ile kayıt altına alarak CHP Genel Merkezi'ne iletme kararımı sizlerle paylaşıyorum. CHP Örgütlerimizin patronu da işçisi de sahibi de üyelerimizdir. CHP Kocaeli Örgütlerinin temel yapı taşı tüm üyelerimizi en doğal haklarını isteyerek Kocaeli’ndeki seslerini duyurmaya davet ediyorum.”
Bingöl bu talebini de CHP tüzüğünü dayandırarak o maddeyi yayınladı:
"CHP Tüzüğü Madde-55 "Yerel seçimlerde adaylar önseçim, aday yoklaması ve merkez yoklaması yöntemleriyle saptanır. Hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına örgütün görüşünü de alarak Parti Meclisi karar verir.”
Kendisini yürekten kutluyorum. Dedim ya bu sadece CHP için böyle olmamalı. Tüm siyasi partiler aday belirlemede üyelerinin önüne sandık koyarak milletvekilliği sıralamasını belirlemeli.
Aslında CHP’nin geleneğinde önseçim her zaman vardı. 12 Eylül öncesinde ve sonrasında kurulan Halkçı Parti ve SHP’de bu gelenek sürdürüldü. CHP Genel başkanlığına Deniz Baykal getirildikten sonra önseçim kısmen uyguladı ve Genel Merkez milletvekili listelerini ağırlıklı olarak belirlemeye başladı. Kemal Kılıçdaroğlu ’da Deniz Baykal’ın ardından bu sistemi bozmayarak aday belirlemeyi Parti Meclisi ve MKYK’ya bağladı.
Şöyle düşünün; CHP İl yönetimi ilçe başkanları ile bir araya gelerek aday adayları ile ilgili bir görüşme yapıyor. Doğal olarak ilçe başkanları da yönetim, gençlik ve kadın kolları ile yaptığı toplantıda hangi aday adaylarına destek vereceğine dair görüş alış-verişinde bulunuyor. Bir rapor hazırlanıyor il bunu değerlendiriyor. Genel Merkez bu görüşlere bakarak sıralamayı belirliyor. Belirlerken de elbette Genel Merkezi’nde kendi kriterleri bulunuyor.
Sürekli kaydedilen üyelerin görüşü nerede? Veya delege ve önseçim delegeleri neden seçiliyor. Hadi diyelim ki delegeler ilçe ve il örgütlerini belirliyor, önseçim delegesi ne yapıyor? Liste olarak kalıyor. Yetkisiz kurul oluyor!
Taylan Bingöl doğru olanı yapıyor. Bu doğru olana öncelikle ilçe örgütlerinin de sahip çıkması gerekiyor. 13 Milletvekili çıkartılacak bir bölgede CHP’nin genel merkezi isterse 2. veya 3. Sıra için kontenjan ayırır ve sıralamayı üyelerine bırakır. Tüzük de bunu söyler. İşte o zaman “Halkın Partisiyiz” söyleminde olduğu gibi taşlar yerine oturmuş olur.
Yoksa Genel Merkezin belirleyeceği milletvekili listesi halkın milletvekili listesi falan olmaz. Paraşütle siyasete atlayanlar, Genel Merkez ilişkileri ile listeye girer ve bu işin de bir kıymeti olmaz.
Örgütler heyecanını kaybeder, atama ile gelen adaylar parti tabanı ile ilişkilerini kurmaya çalışırken seçimler biter gider!
Dilerim ki CHP Kocaeli kanadında başlayan bu hareketlilik diğer illere de yansır. Yine dilerim ki bu talep sadece CHP ile sınırlı kalmaz demokrasinin renkleri olan siyasi partilerin hepsi bu yöntemle aday belirler. Milletvekili listelerine gerçekten hak edenler girerler!
İşte o zaman da demokrasi taçlanmış, yarış halinde olduğunuz üye kampanyaları da hedefine ulaşmış olur.
Taylan Bingöl’ü medeni cesaretinden dolayı kutluyorum.
Şimdi merakla bekliyorum, bakalım kimler siyasi ikballerini bir kenara bırakıp Bingöl’ün bu talebinin altına imzalarını atacaklar. Sosyal medyada demokrasi havarisi kesilenler kendi partileri için de bunu yapabilecekler mi?